Anksiyete veya kaygı, korku, endişe, stres, sıkıntı halidir. Nedeni belli olmayan tedirginlik hali olarak da açıklanabilir. Anksiyete bazı kuramcılara göre yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Bazı kuramcılara göre öğrenilmiş davranışlardır. Kaygı, canlıların doğal bir tepkisi olarak dış ortama dış ortama uyum ve korunma çabasıdır. Bu doğal tepkinin denetlenemeyişi, kişinin yaşamını olumsuz etkileyecek, aksatacak bir kaygı haline dönüşmesi durumu ise kaygı bozukluğu yani anksiyete bozuklukları olarak adlandırılmaktadır. Psikiyatride bu bozukluk tek hastalığı değil , bir grup hastalığı ifade eder.
Anksiyete belirtileri titreme, çarpıntı ve terleme gibi bedensel belirtiler gösterebilir. Kaygı bozukluğunun en tipik halleri, kişinin kendini bir takım korkuların baskısında hissetmesidir. Başaramayacak olacağını düşünme, komik duruma düşme hissi nedeniyle sosyal etkinliklere katılamama gibi zararlı sonuçları vardır. Kaygı (anksiyete) sadece düşünsel kökenli değil, nedeni bilinmeyen karmaşık bir tablonun ortaya çıkardığı gerginliktir.
Anksiyete, genel olarak kavramsal, somatik, duygusal ve davranışsal bileşenlere sahip olmak biçiminde tanımlanmaktadır (Seligman, Walker & Rosenhan, 2001). Kaygı durumunun tetiklenmesi ile birlikte kişinin kan basıncı ve kalp atışı artmaktadır. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde ortaya çıkan bazı fiziksel etkiler, başka hastalıkların belirtileriyle karıştırılabilir. Bunlar mide bulantısı, titreme, el ve ayaklarda görülen üşüme hissi , kaslarda gerginlik şeklinde olabilir. Yine kaygı bozukluğunun bağışıklık ve sindirim sistemi fonksiyonlarını yavaşlamasına yol açtığı bilinmektedir.
Anksiyetenin kendi başına psikiyatrik bir bozukluk olması yanında başka bedensel veya psikiyatrik bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle Kaygı (endişe) davranışı takip edilmeli, hayatın olağan gidişini kesintiye uğratacak bir nitelik göstermesi durumunda uzman desteğine başvurulmalıdır.
Anksiyete Tedavisi
Anksiyetenin öncelikle bir bozukluk olarak tanılanması gerekir. Kaygının, her insanın doğal özellikleri ve tepkileri olan mutluluk, korku, üzüntü gibi doğal duygulardan biri olduğunu akıldan çıkarmamak gereklidir. Bu nedenle kaygının psikiyatrik bir bozukluk olarak tanısı gerekir. Bu da uzmanların işidir.
Anksiyetenin ilaç tedavisinde en az bir yıllık süreç şarttır. Bununla birlikte fiziksel egzersizler önerilmektedir. Derin nefes alıp vermek endorfin salgılanmasına neden olur ve bunun sonucunda hastaları rahatlatır. Masaj, aromaterapi, telkin gibi yöntemleri de kaygıyı azaltıcı etkiler göstermektedir.
