Kayıp Kıta ”MU”

Kayıp Kıta ”MU”

Mu, günümüzden elli bin yıl önce daha doğrusu “bulunduğu düşünülen” ve üzerinde altmış dört milyon kişinin yaşadığı, daha doğrusu “yaşadığı varsayılan” bir uygar­lık… Çünkü bu kayıp kıtadan geriye kalan tek bir taş bile yok. Nitekim 20. yüzyılın başlarına dek bilim adamları geçmişte böyle bir uy­garlığın yaşadığını kuşkuyla kar­şılıyorlardı. Ama bugün, geçmişte Mu adlı bir kıtanın var olduğuna neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü o zamandan bu yana Mu ile ilgili kayda geçmiş pek çok belge ele geçirildi ve çok sayıda araştırma gerçekleştirildi. Tüm incelemelerden ortaya çıkan sonuç çok eski dönem­lerde böyle bir kara parçasının var olmuş olduğu yönünde…

Birçok kültürün efsane tarihi Pasifik okyasunu‘nda bir kıtanın yer aldığından ve bu kıtanın üzerinde on binlerce yıl boyunca son derece ileri bir uygarlığın yaşamış olduğundan bahseder. Bu mitolojik hikâyelerde uygarlığın sonradan yok olduğu söylenmektedir. Hintlilerin Ramayana destanı, Maya kutsal metinleri, Mısır’ın Ölüler kitabı, doğrudan ya  da ima yoluyla, Mu uygarlığından söz eden kaynaklardır.

Bunu da Okuyabilirsin...
Sosyolojik İnceleme (Ölüm, Beden ve Toplum)

Gizemli uygarlığı efsane olmaktan çıkarıp bilimsel bir temele oturtmaya çalışan ilk kişi ise İn­giliz albay ve araştırmacı James Churchward’dir. Churchward dünyanın pek çok yerini dolaşarak Mu uygarlığı ile ilgili çeşitli araştırmalar yapmış ve bu araştırmalardan elde ettiği bazı bilgileri önce The Children of Mu ve daha sonra da The Lost Continent of Mu ve The Sacred Symbols of Mu adlı eserlerinde toplamıştır.

Churchward’in Mu serüveni ise şöyle başlamış: 1883 yılında Hindistan’a giden Churchward orada­ki bir tapmak arşivinde çeşitli şekil ve sembollerden oluşan eski ve ölü bir dilde yazılmış bazı tabletleri inceleme imkânma sahip olmuştu. Bu tabletler­de Mu kıtası ile ilgili bilgiler vardı. Ne var ki bu dil Mu’dan gelen ve “Kutsal Kardeşler” olarak bilinen rahipler, bir başka deyişle “Naakaller” için özel ta­sarlandığı için gizli anlamlar içeriyordu. Bu yüzden de anlaşılması neredeyse imkânsızdı. Tapınağın başrahibi bu dilin insanlık tarihinin ilk dili olduğu* na inanıyordu. Churchward bu dili çözmeye karar verdi ve iki yıllık zorlu bir eğitimin sonunda bu dili okumayı başardı. Tabletler on beş bin yıl önce ya’ zilmiş olduklarına işaret ediyordu. Hindistan’a ise Naakaller tarafından getirilmiştir.

Churchward okudukları karşısında hayrete kapılıyor ve tabletlerde anlatılanlara göre dünya tarihinin yeniden yazılması gerektiğini düşünüyordu. Bunun üzerine Mu’nun varlığını kanıtlan başka deliller toplamaya karar verdi ve Güney   Pasifik adalarına, Orta Asya’ya, Mısır’a, Sibirya’ya, Birmanya’ya, Avustralya’ya, Orta Amerika’ya ve daha birçok yere giderek araştırmalarda bulundu.

Bunu da Okuyabilirsin...
Atatürk'ün Ölümü ve Cenaze Töreni

Tibet, Burma ve Hindistan’daki neredeyse tüm tapınakları geziyor, Mu’da yaşayan insanların izlerini sürüyordu. Bu araştırmalar sonunda Churchward Eski Yunan, Kaide, Babil, Sümer, Pers, Mısır ve Hindu medeniyetlerinin kesinlikle Mu uygarlığının uzantıları olduğu fikrine vardı. Şöyle diyordu:

Kayıp Kıta MU Nerede?

“Kayıp Mu kıtasının Hawaii’nin kuzey kesimle­rinden Fiji adaları ve Paskalya adasına kadar uzanan bir alanda var olduğunu keşfettim. Ayrıca bir zamanlar yüzlerin güldüğü bu toprakların bundan 12 bin yıl önce korkunç büyük depremlerle sarsıldığı ve ateş ve su girdabı içinde yok olup gittiğini öğrendim.

Churchward içlerinde Cortesianus kodeksinin, Troano el yazmalarının, Lhasa kayıtlarının, Orta Amerika, Pasifik, Yunanistan, Hindistan, Mısır ve Kuzey Amerika’da bulunan belgelerin de yer aldığı yüz yetmişe yakın kaynak el etmişti. İskoç minerolog ve arkeolog William Niven de Mexico City‘nin 45 km. kuzeyindeki bir bölgede 1921-1923 yılları arasında yaptığı kazı çalışmalarında deniz seviyesinden 2000 m. yükseklikte batık şehir kalıntılarına ulaşmıştı. Niven bu kalıntılar içinde kayıp kıta MU’nun varlığına işaret eden 2500’ün üzerinde tablet bulmuş, ama bunları okumayı başaramamıştı. Yeni buluntuların haberini alan Churchward derhal Meksika’ya gitti ve Naakal dilindeki bu tabletleri okudu ve bunların da açık bir şekilde MU’nun varlığını gösterdiği açıkladı

Bunu da Okuyabilirsin...
Masood Kaya’nın Kaleminden, (Hakikat….)
Gönderiliyor
Kullanıcı Oyları
( oy)

Yorum Bırak