Ales Sözcükte Anlam Çıkmış Sorular
Bu bölümdeki Ales deneme sınavında geçmiş yıllarda çıkmış olan 32 adet test sorusu bulunmaktadır. ''Başla'' butonuna tıklayarak sınavı çözebilirsiniz. Başarılar...
Başla
Tebrikler - Ales Sözcükte Anlam Çıkmış Sorular adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Bazı eserler tanıklıklara dayanır. Bu yazarımız da ünlü bir şairin eşinin anlattıklarını temel almış. O şairi, eşinin sözlerine dayanarak okurlara tanıtıyor. Eşi, aralarındaki sevgiyi, bağlılığı öyle çoşkulu anlatmış ki yazar, bundan çok etkilenmiş ve dinlediklerini dupduru yüreğiyle okurlarına aktarmış. Bu kitapta da olduğu gibi bazen ölümlerden sonra sevgiler, anılarda özlemle birleşerek büyüyor ve bambaşka kılıklara giriveriyor.
Bu parçadaki altı çizili cümleyle, şairin eşinin anlattıklarında aşağıdakilerden hangisinin varlığı sezdirmek istemiştir?
A | Abartının |
B | Alçak Gönüllülüğünün |
C | Geçmişe sığınmanın |
D | Gerçekçiliğin |
E | Deneyimin öneminin |
Soru 2 |
Her edebî dönem, kendisinden sonraki dönem için bir basamak oluşturur. Divan şiirinin en
büyükleri arasında yer alan Fuzuli, Baki gibi şairler, isimlerini çok da anmadığımız Hoca Dehhani, Ahmedi gibi şairlerin gölgesinde yazmasalardı günümüze kalabilirler miydi?
Bu parçada geçen “gölgesinde yazmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A | Birikimlerden yararlanmak |
B | Unutulmalarını engellemek |
C | Değerli olduklarını kabullenmiş görünmek |
D | Bugünkü kuşaklara örnek göstermek |
E | Dünya görüşlerini yansıtmak |
Soru 3 |
“Akıllı uslu” insanların oturmuş dünyalarında, gerçeğin tek bir tanımı üzerinde anlaşma sağlanamaması belki de, “hakikat'in yalnızca aklın karşı kıyısına geçmiş insanların kavrayacağı türden bir gerçeklik olmasından kaynaklanıyordu, kim bilir?
Bu cümlede geçen “aklın karşı kıyısına geçmiş insan” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Elindeki imkânları gereği gibi kullanmayı bilen |
B | İstekli olmanın, başarının anahtarı olduğuna
inanan |
C | Başkalarıyla ortak noktalarda buluşmayı
amaçlayan |
D | Gerektiği zaman duygularına hâkim olabilen |
E | Düşüncenin sınırlarını zorlayan |
Soru 4 |
Güçlü (I)betimlemeleri ve İstanbul’un çok kültürlü (II)yapısını yansıtan ayrıntılı (III)aktarımıyla romanın, özellikle tarihe meraklı (IV)okurlar için kaçırılmayacak bir içeriğe sahip olduğunu vurgulamakta (V)yarar var.
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisini niteleyen bir söz kullanılmamıştır?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 5 |
“inanılmaz ölçüde bir yalnızlık içindeyim.” demişti. Evet, bu, yazarlardan beklenen bir yakınma. Yalnızlıkla yazı kol kola gezer çünkü.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Sanatçılar yalnız insanlardır. |
B | Yaşanılanlar yazılanlara yansır. |
C | Yazma isteği yalnızlıktan doğar. |
D | Yazarlar, duygularını kolayca dışa vururlar. |
E | Yalnızlık, çok işlenen bir konudur. |
Soru 6 |
Metin incelerken o konuda deneyimli olan kişileri izleyin, onların bilgilerinden yararlanın.
Ancak bunu, kendi bilgileriniz yetersiz kaldığında yapın. Çünkü onların açıklamaları, bilgileri
hiçbir zaman sizin değildir, kolayca aklınızdan çıkabilir. Buna karşılık, sizin görüşleriniz kendi
zihninizden doğmuştur, o nedenle de unutulmaz. Onları; konuşurken, tartışırken kendi eteğinizde bulursunuz.
Bu parçada geçen “kendi eteğinde bulmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | İnsanın, kendi çabasıyla ürettiği düşüncelerin
kalıcı olduğu |
B | Bir yazıyı bütün yönleriyle anlamak için
önce konusu hakkında bilgi edinmek gerektiği |
C | Düşüncelerin kalıcılığının, başkaları tarafından
benimsenmesine bağlı olduğu |
D | Birikimli kişi için kendi tecrübelerinin yeterli
olduğu |
E | Bir konuda varılan sonuçları, çeşitli bilgilerle
desteklemek gerektiği |
Soru 7 |
Aşağıdakilerden hangisi, “Kuru pantolon ile balık tutulmaz.” sözüyle anlatılmak istenene
benzer bir anlam taşımaktadır?
A | Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. |
B | Taşıma su ile değirmen dönmez. |
C | Dereyi geçerken at değiştirilmez. |
D | Emek olmadan yemek olmaz. |
E | Kuru laf karın doyurmaz. |
Soru 8 |
Aşağıdaki sözlerden hangisi, diğerlerinin tersi bir düşünceyi savunmaktadır?
A | Ağzında dili olmayanın, kediler başını oyar, |
B | Dille düğümlenen, dişle çözülemez. |
C | Dilin cirmi küçük, cürmü büyük. |
D | Az söyleyen çok rahat eder. |
E | Dilini tutan başını kurtarır. |
Soru 9 |
Edebiyat ürünü dille var olur; dille çoğalır. Radyodan da işitsem, kitaptan da okusam; hangi yolla bana ulaşırsa ulaşsın, dille oluşturulan yapısıyla karşımızdadır şiir, öykü, roman, destan,deneme... Ne var ki her eserin edebiyatça varlığı biriciktir.
Bu parçadaki altı çizili sözle edebiyat türünün hangi özelliği belirtilmek istenmiştir?
A | Anlam katmanlarının derinliği |
B | Benzersizliği |
C | Duygusal boyutu |
D | İçeriğinin zenginliği |
E | Etkileme gücü |
Soru 10 |
Bizde Tanzimat Dönemi’ndeki yenilik hareketleri, eskiye ait her şeyi inkâr ve reddetmekle işe başladığı içindir ki bu dönemde, birikimlerin gücünü kullanmadan sıfır noktasından sıçramanın zorluğu yaşandı.
Bu parçada geçen “sıfır noktasından sıçrama” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Sıkıntıya düşme |
B | Kolayına kaçma |
C | Gelinen noktanın gerisine düşme |
D | İşe baştan başlama |
E | Değersiz olma |
Soru 11 |
Denilmiştir ya, her büyük ozan bir sözcük simyacısıdır, günlük dilin söz değerlerinden şiir
yüklü bulutlar oluşturur; sözcüklerin göklerinde dolaştırır bunları. İşte Edip Cansever de böyle ozanlardandır.
Bu parçada geçen “şiir yüklü bulutlar oluşturma” sözüyle sözcüklere yönelik olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Okuyanda derin izler bırakma |
B | Yeni anlamlar kazanma |
C | Farklı bir yolla türetilme |
D | Yerli yerinde kullanılma |
E | Düş dünyasını geliştirme |
Soru 12 |
(I)Öğretim yılı boyunca her ay (II)düzenli olarak (III)çıkarılacak olan (IV)bilimsel dergi bütün öğretim üyelerine (V)ve öğrencilere dağıtılacak.
Bu cümledeki numaralı sözlerden hangisi çıkarılırsa cümlenin anlamında bir daralma olmaz?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 13 |
(I)Sanatımla ilgili sorular sorulması, bana zarar vermez. Canımı da sıkmaz böyle bir şey. Buna karşın ben hala bir yazarın (II)nasıl yazdığını açıklamasının doğru bir tutum olmadığını düşünüyorum. (III)Kişi okunmak için yazar. Hemen her metinde, İlk okunuşta anlaşılamayacak (IV)daha derin anlamlar olduğundan (V)kesinlikle emin olabilirsiniz. Fakat eserindeki karmaşık bölümlere rehberli turlar düzenlemek yazarın işi değildir.
Bu parçada geçen “rehberli turlar düzenlemek” sözüyle anlatılmak isteneni numaralanmış sözlerin hangisi içermektedir?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 14 |
Sanatçının öteki kitaplarında da psikoloji, kahramanların ruh hâlleri ve gündelik hayatın altında kalan asıl yaşam, hep özel bir yere sahip olmuştur.
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | İlginç yanları olmayan |
B | Gerçeklerle bağlantılı olmayan |
C | Okurlarca benimsenmeyen |
D | Beklentilerle uyuşmayan |
E | Ön plana çıkarılmayan |
Soru 15 |
Talihte birçok önemli olaya tanıklık eden, imparatorluklara sahne olan İstanbul’un bugün
göremediğimiz kayıp yapıları, yazarın titiz ve ayrıntılı çalışmasıyla günümüze taşınıyor, yeniden yükseliyor.
Bu parçada geçen “yeniden yükselmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Tarihe merak uyandırılmak istenmesi |
B | Harap durumdaki binaların restorasyonunun
yapılması |
C | Artık var olmayan yapıların, okuyuculara tanıtılması
ve hatırlatılması |
D | İstanbul’un çok bilinmeyen yönlerinin anlatılması |
E | Görkemiyle dikkat çeken mimari yapıların
ele alınması |
Soru 16 |
Kendinden büyüklerle bir arada olmak gibi değil bu. Onlar, “Sus, sen anlamazsın.” bakışları
atıyor. Oysa kendi yaşıtlarınla birlikteyken eğleniyorsun, yaşının gerektirdiği gibi davranabiliyorsun. Heyecanlarına, şımarıklıklarına filtre takman gerekmiyor.
Bu parçada geçen “heyecanlarına, şımarıklıklarına filtre takmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Belli bir yaşın üstündekilerin sorunlarını anlamaya
çalışma |
B | Başkalarından gelecek eleştirilere karşılık
verme |
C | Başkalarına aldırmadan bireysel yaşama |
D | Duygu ve coşkularını engellemeye çalışma |
E | Yaşamda karşılaşılan güçlükleri göz ardı
etme |
Soru 17 |
Ünlü ressam Henri Matisse, “Başkalarının etkisinde kalmaktan hiçbir zaman kaçınmam. Etkilenmeme telaşını, korkaklık ve zayıflık olarak görürüm. Ama onların yaptıklarını da aynen benimsemem. Sanatçı kişiliğimin, başka kişiliklerle karışarak ve çatışarak gelişeceğine, güçleneceğine inanırım. Sanatçı kişiliğim bu süreçteki kavgalarımdan sağ çıkamazsa yazgısı böyleymiş derim.” demiş.
Bu parçada ressamın “kavgadan sağ çıkamamak” olarak nitelendirdiği olay aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A | Ressamın olumsuz eleştirilerle karşılaşması |
B | Resmin doğru yorumlanmaması |
C | Başkalarının etkisinde kalması |
D | Sanat eseri üretmekten vazgeçmesi |
E | Konu seçiminde tutucu davranması |
Soru 18 |
Yazdığım her cümleyi dönüp tekrar okuyorum. Bazen insan esin anında çalakalem yazmaktan zevk alır. Ancak ben kendimi o zevkten mahrum ediyorum. Her cümleyi, “Aman yanlış olmasın!’’ diye kontrol ediyorum. Çünkü dil yazıları yazan biri olarak biliyorum ki dikkatli gözler okuyacaktır bunları. Bu nedenle, dil yanlışı yapma kaygısı, bazen kalemimi tutuyor, beni yavaşlatıyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Yaratma sürecini uzatma |
B | Sözcük seçiminde sıkıntı çekme |
C | Dilin anlatım olanaklarını kullanamama |
D | Anlatmak istediğini açıkça ortaya koyamama |
E | Dil bilgisi kurallarını bilmeme |
Soru 19 |
Düşüncelerin, duyguların yazı ya da söz olmaksızın beyinler arasında iletilmesine “telepati”
deniyor. Telepati bir tür duyular ötesi hissetme olarak tanımlanabilir. Telepati sözcüğü, eski
Yunancadaki “tele” (kulak) ve “pati” (duygu) terimlerinden geliyor. Telepati yalnızca düşüncelerin ve duyguların aktarılmasını değil, çeşitli olayların önceden hissedilmesini de kapsıyor. İşitme, görme, dokunma, koklama ve tat alma gibi beş duyuya ek olarak altıncı bir duyu kabul edilen bu özellik, Sigmund Freud’a göre, baskılanmış eski bir özelliktir ve ancak belirli koşullarda ortaya çıkar. İlkel insanlardaki telepatinin tehlikelerden korunmak için gerekli bir mekanizma olduğu düşünülüyor. Bazı durumlarda kişilerin algılama özelliklerinde değişiklik olabiliyor. Örneğin bir yakınını kazada, savaşta ya da hastalıktan kaybetmiş kişiler bazı olayları ya da tehlikeleri önceden hissedebiliyorlar. Beyinde anlık bir düşünce ya da görüntü olarak ortaya çıkan bu durum, kişinin günlük programlarını ya da kararlarını bile etkileyebiliyor. Telepati kişinin duygusal durumuyla da yakından ilgili. Bu özellik daha çok kadınlarda bulunuyor. Bunun nedeni belki de kadınların davranış ve düşüncelerinin, erkeklere oranla duygusal temellere daha çok dayanması.
Telepatiyle aşağıdaki deyimlerden hangisi arasında anlamca bir yakınlık söz konusudur?
A | içine kapanmak |
B | içine kapanmak |
C | içine doğmak |
D | içi'ezilmek |
E | içine sinmek |
Soru 20 |
Aşağıdakilerin hangisinde verilen atasözleri zıt anlamlı değildir?
A | Düşenin dostu olmaz. - Dost kara günde
belli olur. |
B | Ev alma komşu al. - Komşu komşunun külüne
muhtaçtır. |
C | Fazla mal göz çıkarmaz. - Azı karar çoğu
zarar. |
D | Eğri otur doğru söyle. - Doğru söyleyeni dokuz
köyden kovarlar. |
E | Öfke baldan tatlıdır. - Öfkeyle kalkan zararla
oturur. |
Soru 21 |
Meyveleri, sebzeleri, rengârenk çiçekleri ve elbette bâlı, bal arılarına borçluyuz. Sayısız çiçekli bitkiyi tozlaştıran bal arıları, çiçeklerin vazgeçilmez partnerleri olarak flora için yaşamsal önem taşıyor. Bir arı kolonisinde 50.000 ya da daha fazla işçi arı, sayıları birkaç yüzle birkaç bin arasında değişen erkek arı ve yalnızca bir kraliçe arı bulunur. Koloninin bütün sakinleri hayatlarını, yegâne doğurgan dişi olan kraliçe arıya göre düzenler. Kraliçe çok sayıda yumurta yumurtlar; bunların bir kısmı erkek arıların çıkacağı döllenmemiş yumurtalar, bir kısmı da dişi arıların çıkacağı döllenmiş yumurtalardır. Dişi arıların, aralarında izciler, bekçiler, polen ezicileri, sütanneler, ısıtıcılar, pompalayıcılar vb. gruplar oluşturarak yaptıkları iş bölümü de gerçekten mükemmel. Binlerce minik hayvan,
uğuldayan bir kitle hâlinde, olağanüstü bir örgütlenmeyle ayriı çatı altında birlikte yaşıyor.
Bu çalışmanın sonucu olarak da bir kovana yaz boyunca 30 kilogram polen ve 600 kilogram nektar taşınıyor.
Bal arılarının çiçekli bitkilerin “vazgeçilmez partneri” olarak adlandırılmasıyla aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir?
A | Bal arılarının sadece çiçek tozuyla beslenebildiği |
B | Bal arılarının bitkilerin çiçeklendiği mevsimlerde
aktif olduğu |
C | Bal arılarının belirli bitkilerden nektar toplamayı
tercih ettiği |
D | Çiçekli bitkilerin üremek için bal arılarına gereksinimi
olduğu |
E | Arı kovanlarının çiçekli bitkilerin yakınında
bulunması gerektiği |
Soru 22 |
Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen deyimin anlamını içermemektedir?
A | Hasta olduğunu biliyor, onu ağır olmayan
işlerde çalıştırıyordu. (Hâlden anlamak) |
B | Sızlanmasına aldırış etmiyor, “Bunlar akşama
hazır olacak.” diyordu. (Gözünün yaşına
bakmamak) |
C | Çevresinde olup bitenlerle ilgilenmiyordu,
kendisini işine vermişti. (Tadına varmak) |
D | Kalabalığı görünce heyecanlanmış, ne söyleyeceğini
bilememişti. (Dili tutulmak) |
E | Bu sergi için haftalar boyunca özenle çalıştı.
(Emek vermek) |
Soru 23 |
Bakımlı köy evinde kedileri, tavukları ve eksik olmayan konuklarıyla yaşıyordu. Evin giriş katına yerleştirdiği seramik fırını ise yaşamının rengi ve anlamıydı. Bin bir renkli tabaklar, çanaklar, vazolar, heykelcikler üretiyordu çamurdan. Bir ara, neden kenti bırakıp Ege’nin bu küçük köyüne kaçtığını sordum. Bir an sustu, sonra: “Hayatı yavaşlatmak için!” dedi.
Bu parçadaki altı çizili sözle kişi, neyi anlatmak istemiştir?
A | Köyde istediği kadar seramik üretebileceğini |
B | Kentin yorucu koşullarında sağlık sorunları
yaşayacağını |
C | Çalışmalarının doğal bir çevrede daha verimli
olacağını |
D | Toprakla uğraşan insanlar arasında daha
mutlu olacağını |
E | Köyün kargaşadan uzak, sakin ortamında
hayatı duyumsayarak yaşayacağını |
Soru 24 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ayraç içinde verilen sözcüğün anlamını içermemektedir?
A | Anne sütüyle beslenen bebekler çok sayıda mikroorganizmaya karşı korunmuş oluyor. '
(öncelik) |
B | Anne sütünün içeriği hâlâ tam olarak bilinmiyor. (belirsizlik) |
C | Anne sütü bebekler için en uygun besindir
(üstünlük) |
D | Anne sütünün bileşimi, bebeğin gereksinimlerine göre değişim gösterir, (uyum gücü) |
E | Uzmanlar, bebeğin altı aylık oluncaya kadar yalnızca anne sütüyle beslenmesini öneriyorlar.
(salık verme) |
Soru 25 |
Onun öyküleri çoğunlukla küçük aydınlanma anlarını anlatır. Bu aydınlanma anları, öyküleri anlatılan kişileri harekete geçirir. Yeni bir kavrayışla ortaya çıkan bu kişiler, yaşamlarında âdeta bir devrim gerçekleştirirler.
Bu parçada “aydınlanma anları” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Zorunlulukları kavrama |
B | Farkına varma |
C | Hayatı özümseme |
D | Olgunlaşma |
E | Gerçeğe uygun olma |
Soru 26 |
Şimdi bana bir söz vermenizi istiyorum. Bundan sonra okula gidip gelirken, güzelliklerin farkına varın. Bu, bir evden yayılan taze pişmiş bir ekmeğin kokusu, yaprakları kıpırdatan hoş bir meltemin sesi ya da düşen bir sonbahar yaprağına yansıyan bir sabah ışığı olabilir. Bunlar kimilerine çok sıradan gelebilir. Ama bunlar yaşama anlam katan şeylerdir. Onları fark etmenin önemini iş işten geçmeden kavramalıyız.
Bu parçada “yaşama anlam katan şeyler” sözüyle aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
A | İnsanları mutlu edebilecek ayrıntılar |
B | Zaman geçirmeyi sağlayacak oyunlar |
C | Yeni dostluklar kurulmasını sağlayacak ortamlar |
D | Okul ve ailede öğrenilen bilgiler |
E | Yaşamı sürdürebilmek için yapılması gerekli
işler |
Soru 27 |
Zeytin için söylenen “fakir toprakların zengin ağacı” sözü, zeytinin hangi özelliğini vurgulamaktadır?
A | Yapraklarını kışın dökmeyerek baharda filizlenmesi |
B | Değişik tat ve renklerde meyvelerinin olması |
C | Yavaş büyümesi ve meyve vermeye geç
başlaması |
D | Niteliksiz topraklarda bile verimli olması |
E | Yetiştiği yörelerde, önemli bir gelir kaynağı
olması |
Soru 28 |
Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel, 1900’lü yılların başlarında yer fıstığından elde ettiği yağla dizel motorunu çalıştırarak bitkisel yağların yakıt olarak kullanılabileceğini gösterdi. Fakat Diesel’in bu girişimi, petrolden elde edilen yakıtın daha ucuz olması yüzünden rafa kaldırıldı. Zaman içinde petrol rezervlerinin yavaş yavaş tükeniyor olması ve ham petrol fiyatlarının giderek artması üzerine bitkileri de kapsayan alternatif enerji kaynağı arayışları hızlandı. Yüz yıllık bir aradan sonra, biyoyakıt, temiz ve yenilenebilir olması sayesinde çevrecilerin de onayını alarak, “geleceğin petrolü” sıfatıyla yitirdiği saygınlığına yeniden kavuşuyor. Ancak bu gelişme, beraberinde getirdiği önemli bir sorunun cevaplanmasını gerektiriyor: Yeryüzünün sınırlı olan tarım alanları gıda tarımına mı enerji tarımına mı tahsis edilmeli?
Bu parçada “enerji tarımı” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Enerji elde etmede kullanılacak bitkilerin
üretilmesi |
B | Petrole alternatif olabilecek kaynakların
araştırılması |
C | Dünyanın her yerinde çeşitli yollardan enerji
üretilmesi |
D | Yakıt tüketimini azaltacak teknolojilerin
araştırılması |
E | Tarım için gerekli enerjinin ileri teknolojiyle
sağlanması |
Soru 29 |
(I) Zakkum, antik çağdan beri bilinen, zehirli bir geçmişi olmasına karşın masum, pembe ya da beyaz çiçekli bir ağaççık. (II) Susuzluğa dayanıklılığı, her tür toprakta yetişebilmesi, yansa bile inatla küllerinden yeniden yeşermesiyle ünlü. (III) Her koşulda tutunur toprağa. (IV) Diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de genellikle kendiliğinden yetişir. (V) Sıcak iklimli coğrafyalarda alımlı, bol çiçekli, gösterişli duruşuyla yol kenarlarının, bahçelerin doğal süsüdür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişileştirme yoktur?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 30 |
“Zehri, miktar doğurur'' sözüne dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?
A | Yararlı bir şey bile, ölçüsü kaçırıldığında zarar
verebilir. |
B | Zararlı alışkanlıklardan kurtulmak için çok
çaba göstermek gerekir. |
C | Bir alana ilgi duyulması, o alanda başarıya
ulaşma olasılığını artırır. |
D | Mükemmelliğe ulaşabilmek için sabırlı olmak
gerekir. |
E | Zorluklar karşısında yılmadan direnenler,
amaçlarına ulaşabilir. |
Soru 31 |
Bilardoyu satranca benzetirler zaman zaman. Evet, ikisi de belirli bir seviyede düşünme gücü gerektiriyor. Ama, aralarında çok önemli bir fark var. Satrançta, düşündüğünüz hamleyi herhangi bir kişiye oynatabilirsiniz. Oysa bilardoda, düşünülenin hayata geçirilmesi ancak toplara can vererek, toplara hükmederek olur. Bu da işin spor tarafı zaten. Önce bedenimizi terbiye ediyor, terbiye ettiğimiz bedenle de topları terbiye ediyoruz.
Bu parçada, “topları terbiye etmek” sözüyle aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
A | Bilardonun ancak uygun toplarla oynanabilmesi |
B | Toplara vurmada özel bir sopanın kullanılması |
C | Topların amaçlanan şekilde hareket ettirilmesi |
D | Bilardoda taşların değil, topların kullanılması |
E | Oynanacak topun, rakibin son hamlesine
göre seçilmesi |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
Sonuçları al.
31 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel