2017 Ales Sözel-1 Çıkmış Sorular
2017 ilkbahar dönemi Ales Sözel 1 çıkmış soruları aşağıdaki ''başla'' butonuna tıklayarak online çözebilirsiniz
Başla
Tebrikler - 2017 Ales Sözel-1 Çıkmış Sorular adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
15 santimlik küçücük cep telefonu ekranlarının 120 ekran televizyonların ---- çözünürlüklere ulaşmasıyla televizyonlarda HD standardını ----.
A | yanına yaklaşamayacak - sabitledik |
B | ulaşamadığı - yakalayamadık |
C | geride bıraktığı - geliştiremedik |
D | yakaladığı - yeterli gördük |
E | ötesine geçen - beğenmez olduk |
Soru 2 |
Olumsuz etkileri nedeniyle kahve çekirdeklerinin içindeki kafein farklı yöntemler kullanılarak çekirdeklerden ayrıştırılıyor. Ancak bu süreçte kahveye koku ve tat veren diğer maddelere dokunmadan sadece kafeinin ayrıştırılması gerekiyor. Örneğin kafein suda çözünebiliyor. Ancak -—. Dolayısıyla su, sadece kafein uzaklaştırılmak istendiğinde kullanılabilecek uygun bir çözücü değil.
A | kafein uykusuzluk, kalp ritminde düzensizlik gibi
sorunlara neden olabiliyor |
B | yaklaşık 250 mililitrelik bir bardak kahve 50-150 mg
kafein içerebiliyor |
C | kahvenin yapısındaki kafeinin ayrılması için işlemin
birkaç kez tekrarı gerekiyor |
D | sıcak suyla karıştırıldığında kafein kahve
çekirdeklerinden ayrılıyor |
E | kahvenin içinde suda çözünebilen başka maddeler de
bulunuyor |
Soru 3 |
Ben bugünün insanıyım. İnsan devamlı dikiz aynasına bakarak, -— yaşayamaz. Dünyamız dünden olduğu kadar bugünden ve gelecekten de beslenmelidir.
A | endişe ve korku duyarak |
B | geçmişe sığınarak |
C | tedbiri elden bırakmayarak |
D | kendini denetleyerek |
E | telaşa kapılmayarak |
Soru 4 |
Spor yaptıktan sonra sertleşen kaslarda az da olsa ağrı hissedilir. Özellikle az spor yapan veya bir süre ara verdikten sonra spora başlayan insanlar daha fazla ağrı hisseder. -—. Spor yaparken kasların her zamankinden fazla enerjiye ihtiyacı varken kaslara yeterince hızlı kan
gitmeyince solunumun yan ürünü olan söz konusu maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye başlar. Ardından beyin, sinir hücreleri tarafından uyarılır ve acı hissi ortaya çıkar.
A | Kaslarda oluşan hasarın düzelmesi için uzman onaylı
ilaç desteğine ihtiyaç vardır |
B | İlginçtir ki acı hissi spor yaptıktan hemen sonra değil
bir iki gün sonra oluşur |
C | Bunun yanında spor yaparken salgılanan bazı
hormonlar insana kendini iyi hissettirir |
D | Her ne olursa olsun kasların tedavisi sırasında ağır
sporlardan uzak durmak gerekir |
E | Bu durumun sebeplerinden biri kaslarda yer yer
toplanan kimyasal maddelerdir |
Soru 5 |
Bir yönüyle eski Ramazan eğlencelerindeki panayırların devamı sayılabilecek oyun parkları bugünkü hâlini 1800'lerde Amerika'da ilk lunaparkın kurulmasıyla başlayan eğlence anlayışının Türkiye'ye de taşınmasıyla almıştır.
verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
A | Eski Ramazan eğlencelerinde panayırlar ve parklar
büyük bir öneme sahiptir. |
B | Eğlenceyle ilgili gelenekler dış etkilerle değişime
uğrasa da varlığını sürdürmektedir. |
C | Ülkemizdeki eğlence parkları, yerel kültür ve âdetlerin
katışıksız bir ürünüdür. |
D | Amerikan yaşam tarzı, XIX. yüzyıldan itibaren en çok
eğlence kültürünü etkilemiştir. |
E | Yeni çağın kitlesel eğlence tarzı ve alanları özellikle
Türkiye'de yaygınlaşmıştır. |
Soru 6 |
Günümüzde John Berger, fotoğrafçı Jean Mohr'la birlikte hazırladığı kurmaca olmayan metinler ve çok sayıdaki sanat eleştirisi kitabıyla birlikte roman ve hikâyeleriyle de tanınmaktadır.
verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
A | John Berger roman ve hikâyeler yazsa da ününü,
sanat eleştirisi kitaplarına borçludur. |
B | John Berger kurmaca olmayan çalışmalarında Jean
Mohr'un fotoğraflarına yer vermiştir. |
C | John Berger eleştiri alanındaki çalışmalarını fotoğrafçı
Jean Mohr'la birlikte kaleme almıştır. |
D | John Berger bireysel çalışmalarının yanında ortak
çalışmalarıyla da ün kazanan bir yazardır. |
E | John Berger'nin roman ve hikâyelerindeki başarısında
Jean Mohr'un büyük katkısı vardır. |
Soru 7 |
Her sene olduğu gibi aylar öncesinden hiçbir makine kullanılmadan üretilen mesir macunu, bu yıl 22-27 Nisan'da, Manisa'da düzenlenen Uluslararası Mesir Macunu Şenliği'nde halkla buluşuyor.
verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
A | Uluslararası Mesir Macunu Şenliği, Manisa'nın yanı
sıra yurt dışında da yapılmaktadır. |
B | Uluslararası Mesir Macunu Şenliği'ndeki mesir
macunu insan eliyle üretilmektedir. |
C | Manisa'da her yıl aynı tarihlerde Uluslararası Mesir
Macunu Şenliği düzenlenmektedir. |
D | Uluslararası Mesir Macunu Şenliği'ndeki mesir
macunun üretimi uzun zaman almaktadır. |
E | Manisa'daki mesir macunu şenliği son yıllarda
uluslararası düzeyde gerçekleştirilmektedir. |
Soru 8 |
Son 40 yıldır Karadeniz çevresindeki ülkelerin ürettiği ürünlerin miktarında ve çeşitliliğinde artış olmuş ancak bu süreçte ortaya çıkan sanayi atığı yüzünden Karadeniz, her geçen gün biraz daha kirlenmiştir.
verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
A | Karadeniz ülkelerindeki endüstriyel faaliyetlerde son
kırk yılda değişim yaşanmıştır. |
B | Karadeniz'in çevresindeki ülkeler, kırk yıl önce
endüstriyel ekonomiye geçmiştir. |
C | Karadeniz ülkeleri arasında kurulan ekonomik iş birliği,
ürün miktarını artırmıştır. |
D | Karadeniz ülkelerindeki nüfus artışı, sanayi üretiminin
artmasına sebep olmuştur. |
E | Karadeniz'de görülen çevre kirliliği, insan hayatını
tehdit etmeye başlamıştır. |
Soru 9 |
2009'da, Hollandalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, yeşil alanların yakınında yaşayanlarda depresyon, kalp hastalığı, diyabet, astım ve migren dâhil 15 hastalığın daha düşük oranda görüldüğünü saptadı.
verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
A | Depresyon, diyabet gibi 15 farklı hastalığın çözümü
doğada saklıdır. |
B | Hollanda'da yaşayan insanlar daha sağlıklı bir hayat
sürmektedir. |
C | İnsanların bazı hastalıklara yakalanmasında çevresel
koşullar da etkilidir. |
D | Yeşil alanların çevresinde yaşayanlar daha uzun
ömürlü olmaktadır. |
E | Migren, astım gibi birçok hastalığın nedeni kent
merkezlerinde yaşamaktır. |
Soru 10 |
I. solundaki devasa mezar taşlarını
II. köyden kaza merkezine giden bir
III. gözleriyle izlerken içimde oluşan
IV. minibüsün camından daracık yolun
V. küçük bir köylü çocuğunun meraklı
VI. burukluğu hiçbir zaman unutmadım
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 11 |
I. en önemlisi çocuk bundan
II. kolay kolay kurtulamaz
III. çocukların yemek yeme problemlerinin
IV. sorunlar gittikçe artarak ciddi bir hâl alır ve
V. ancak bunlar denetim altına alınmazsa
VI. çoğu başlangıçta önemsizdir
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?
A | I |
B | III |
C | IV |
D | V |
E | VI |
Soru 12 |
I. imajlarla izleyiciye ve oynayana
II. dil yoluyla veya görsel
III. semboller, anlatılmak isteneni
IV. için etkin bir biçimde
V. aktarır ve anlamı pekiştirmek
VI. yaratıcı dramada kullanılır
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 13 |
- I. Çalışmaya Toronto'da yaşayan 31.000 yetişkinin sağlık bilgilerine ve yaşadıkları sokaktaki ağaç sayısına ilişkin veri toplayarak başladılar.
- II. Böylece bir sokakta on veya daha fazla ağaç bulunmasının o bölgede yaşayan kişilerin sağlığını olumlu yönde etkilediği belirlenmiş oldu.
- III. Kişilerin kalp veya metabolik hastalıklarının olup olmadığını, gelir ve eğitim düzeyi verilerini de kayıt altına aldılar.
- IV. Araştırmacılar, sağlıklı bir yaşam için bir sokakta ortalama kaç ağaç olması gerektiğiyle ilgili bir çalışma yapmaya karar verdiler.
- V. Araştırmacılar, kayıtların da yardımıyla, yaşanılan sokaktaki ağaç sayısı arttıkça kalp hastalıklarının veya bazı metabolik hastalıkların daha az görüldüğünü saptadılar.
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 14 |
- I. İçi boşaltılmış yumurta hücresine vücut hücresinin çekirdeği nakledilir.
- II. Ardından yine aynı canlıdan veya aynı türdeki başka bir canlıdan herhangi bir vücut hücresi alınır ve onun da çekirdeği çıkarılır.
- III. Bölünerek embriyo özelliğini kazanan hücre, taşıyıcı annenin rahmine yerleştirildikten sonra gerçekleşen doğumla da kopyalanmış canlı dünyaya gelir.
- IV. Naklin başarılı olması durumunda yeni oluşan hücreye hafif bir elektrik şoku verilir ve hücre bölünmeye zorlanır.
- V. Kopyalama veya klonlama olarak bilinen süreç gerçekleştirilirken önce bir canlının yumurta hücresi alınır ve çekirdeği çıkarılır.
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 15 |
Nuri Pakdil, 29 yaşında ölen İlhami Çiçek'in ardından "Bugün bir şiir sandığını toprağa gömüyoruz." demiştir. Ben bu görüşe katılmıyorum. Belki de kader, son sözünü bir an önce söylesin diye bazı şairleri erken olgunlaştırmıştır. 42 yaşında dünyaya veda eden Şeyh Galip'in 26 yaşında yazdığı Hüsn ü Aşk'ıyla iki yüz küsür yıldır yaşaması gibi...
Bu parçanın yazarına göre İlhami Çiçek'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A | Kendinden sonraki şairleri etkileyeceği |
B | Daha yazacak çok şiirinin olduğu |
C | Eserlerinin zamana meydan okuyacağı |
D | Şiir dilini imgelerle zenginleştirdiği |
E | Diğer şairlerden daha fazla eser verdiği |
Soru 16 |
Pressdee, Avustralya'daki büyük bir alışveriş merkezinde yaptığı araştırmaya dayanarak bu
mekânların sembolik itibar dereceleri sayesinde farklı kesimlerden insanların karşılaştığı bir alan hâline dönüştüğünü belirtiyor. Araştırmada, harcayacak parası olmasa bile bol vakti olan alt sınıftan gençlerin buralarda metaları değilse bile mekânı ve imgeleri tükettiklerine dikkat çekiliyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A | Ait olmadığı bir sınıfın üyesiymiş gibi vakit geçirmek |
B | Mekânı, statüyü yükselten bir araç olarak kullanmak |
C | Kendini bir yere ait hissederek itibar kazanmaya
çalışmak |
D | Toplumun alt kesimindeki insanların yaşam tarzlarını
anlamak |
E | Gerçekte sahip olmadığı bir yaşam tarzını
deneyimlemek |
Soru 17 |
Osmanlı kahvehaneleri XVI. yüzyıldan sonra halkın çeşitli kesimlerinden insanların bir araya gelerek sohbet ettikleri, doğaçlama hikâyeler anlattıkları, okur-yazar kimselerin beraberinde getirdikleri yazıları dinleyenlere okudukları mekânlara dönüşmüşlerdi.
Bu parçada Osmanlı kahvehaneleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A | İnsanların boş zamanlarını değerlendirmek üzere
toplandığı eğlence mekânları olduğuna |
B | Buralarda anlatıcı ve dinleyici ilişkisinin sözlü kültürün
gelişmesi amacıyla tasarlandığına |
C | Bu mekânlarda anlatılan hikâyelerde olayların yazılı
metinler üzerinden takip edildiğine |
D | Belirli bir dönemin ardından değişim geçirerek farklı
işlevler üstlendiğine |
E | Orta hâlli kesimin toplanıp zaman geçirdiği gösterişten
uzak sosyal yerler olduğuna |
Soru 18 |
Keşifler yapmak istiyorsan yapacağın yanlışlara sevinmen gerektiğini unutmamalısın.
Bu düşünceyi savunan birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez?
A | Kişinin hatalarından üzüntü duyması uğraşlarında
daha ileri gitmesini engelleyebilir. |
B | Özgün çalışmalar ortaya koyabilmek deneme-yanılma
yöntemiyle mümkün olabilir. |
C | Başarısızlıklara takılıp kalmayan kişiler, hedeflerine ve
başarıya daha yakın olanlardır. |
D | Kişi, başarılarına sevinmeyi bildiği kadar
başarısızlıklarına üzülmeyi de bilmelidir. |
E | Hataların olumlu yönlerinin görülmesi kişinin büyük
buluşlara imza atmasını sağlayabilir. |
Soru 19 |
Bu yıl 2-8 Ağustos tarihleri arasında ikincisi düzenlenecek olan Kazova-Kelkit Domates Festivali, daha önce görülen ilgisizliğe ve pazarlama sorunlarına çözüm getirebileceği düşüncesiyle yerel sanatçıların katılacağı bir müzik şöleniyle başlayacak ve bölgede üretilen bazı ürünler satışa çıkarılacaktır.
Bu cümleden hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A | Bu yılki festivalde önceki yılın deneyiminden
faydalanılacaktır. |
B | Festivalde, bu yıl ilk kez yerel sanatçılar bir müzik
dinletisi sunacaklardır. |
C | Festival, her yıl 2-8 Ağustos tarihleri arasında
yapılmaktadır. |
D | Bu yılki festivalin, yörenin ekonomisine de katkı
sağlaması beklenmektedir. |
E | İlk festivaldekinden daha yüksek bir katılım
sağlanması hedeflenmektedir. |
Soru 20 |
Latin edebiyatının bu haşarı çocuğunu başarılı kılan şeyin sanatçıdaki rağmenlik tutkusu olduğu konusunda bütün edebiyat eleştirmenleri hemfikir.
Bu cümlede sanatçının altı çizili sözle anlatılmak istenen özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A | Yaratıcılık |
B | Özgünlük |
C | Engel tanımazlık |
D | İleri görüşlülük |
E | Hayalperestlik |
Soru 21 |
Bana göre 1990 sonrası Türk edebiyatında polisiye türü, romanın tüm yetkilerini kullanmakta ve insanı yansıtma noktasında romanın diğer türlerine nazaran daha gerçekçi bir zeminden seslenmektedir.
Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A | Roman, şiir veya hikâye gibi diğer edebî türlerden
daha üstündür. |
B | Polisiye roman, insanı olduğu gibi anlatma yetkinliğine
sahiptir. |
C | Polisiye türünde eserler 1990 yılından sonra
yaygınlaşmıştır. |
D | Günlük hayatta karşılaşılabilecek insanları anlatan
eserler başarılıdır. |
E | Bir yazarın tanınması, eserlerinde yer alan olayların
gerçekliğine bağlıdır. |
Soru 22 |
"Bunu niçin yaptınız?" sorusunu hiç sevmez. Performanslarıyla ilgili ya mümkün olduğunca az yorum yapar ya da hiç yorum yapmaz. Ona göre performans, izleyicinin çoğalttığı bir şeydir.
Bu parçada sözü edilen sanatçının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A | Bir performans onunla etkileşime geçen her izleyici ile
farklı anlamlar kazanır. |
B | Sanat, üretildiği andan itibaren sanatçıdan
bağımsızlaşır ve anonimleşir. |
C | Sanat eseri, sanatçının yansıtmak istediğinden ziyade
izleyicinin görmek istediğidir. |
D | Bir performansı yorumlamak ve değerlendirmek,
anlamının kısıtlanmasına yol açar. |
E | Bir performansın yetkinliği sanatçının duygusal ve
zihinsel ikliminde saklıdır. |
Soru 23 |
Boğazköy ve Alacahöyük'ün yanında önemli Hitit kentlerinden bir başkası da Tokat'ın Zile ilçesi yakınlarındaki Maşathöyük'tür. Hitit Devleti'nin kuzeydoğu sınırlarındaki Maşathöyük eskiden Tapigga adını taşıyordu ve Karadeniz dağlarının kavgacı halkı Kaşkalara karşı MÖ XV. yüzyılda inşa edilmişti. Kentin merkezindeki, içinde Hitit kralına bağlı bir sınır beyi, vali
veya komutanın yaşadığı saray, MÖ XIII. yüzyılın başlarında bir yangınla tahrip olmuştu. 150 cm kalınlığında taş temel ve kerpiç duvarlı, iki veya üç katlı olan bu saray Hititlere özgü revaklı bir orta avlu ve çevresindeki çok sayıda odadan oluşuyordu. Yapılan kazılardaysa sadece alttaki depolar bulunabilmiştir.
Bu parçada Maşathöyük ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A | Coğrafi konumuna |
B | Kurulma sebebine |
C | İnşa malzemelerine |
D | İşgale uğradığına |
E | Saptanan kalıntılarına |
Soru 24 |
(I) Dünyanın birçok yerindeki tatlara vâkıf olduğumdan "En zengin mutfak hangi ülkededir?" sorusuna daima muhatap kalırım. (II) Benim yaşam tarzıma alışık olmayanlar için yanıtlaması zor bir sorudur bu. (III) Birkaç milyarı doyurmasından dolayı ilk olarak Çin mutfağı aklıma gelir. (IV) Yine milyarlık bir nüfusu beslediğinden bir kıta büyüklüğündeki Hindistan da cevabın en güçlü adayları arasına girer. (V) Bir zamanlar sınırları üç kıtaya yayıldığı için Türk mutfağı da aklımızın bir köşesinde olmalıdır şüphesiz. (VI) Peki, Fransız mutfağını sıralamaya koymayınca yadırganır mıyım, sanmam. (VII) Bu sıralamada değişik kültürlerin harmanlandığı mutfağa sahip olması ve lezzetlerinin sanat eserleri gibi insanı etkilemesi, tercihimi Hindistan lehine kullanmamı sağlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde sonuç, nedeniyle birlikte verilmemiştir?
A | I ve V |
B | II ve III |
C | II ve VI |
D | IV ve VI |
E | V ve VII |
Soru 25 |
Hükmedici öğretmen davranışı, öğrencide endişe ve uzaklaşma etkisi yaratırken birleştirici öğretmen davranışının öğrencide sevgi, saygı ve yaklaşma etkisi yarattığı tespit edilmiştir. Araştırmalara göre ilkinde öğrenci yalnızca gerektiği kadar çalışırken ikincisinde ise kendi iradesiyle daha çok çalışmaktadır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A | Öğrencilerin öğrenmeye istekli olması, öğretmenlerin
tutumuyla ilişkilidir. |
B | Sağlıklı bir okul ortamı olumlu öğretmen davranışları
ile desteklenir. |
C | Öğrencilerin başarılarına bakılarak öğretmen hakkında
fikir sahibi olunur. |
D | Yetiştirilme tarzlarına bağlı olarak öğretmen
davranışları farklılaşır. |
E | Öğrencinin tavırları bazı durumlarda öğretmeni
olumsuz etkiler. |
Soru 26 |
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 2000 Sidney Olimpiyatları başlamadan önce köpekbalığı derisi benzeri "hız mayoları"nın kullanımının uygun olduğunu açıkladı. Bunun ardından tüm vücudu kaplayan ileri teknoloji hız mayoları giymiş sporcular, aynı yıl yarışlarda belirmeye başladı. Michael Phelps, Inge de Brujin, Lindsay Benko gibi altın madalyalı yüzücülerin
de kullandığı bu mayoların en önemli özelliği, suyun vücuda yaptığı direnci azaltmasıdır. Bu mayoların tasarımında köpekbalıklarından esinlenilmiştir. Köpekbalıklarının şekilleri ve doku yapıları suyun direncini ve türbülansını azaltmaya uyumlu olduğu için vücutları arasında mükemmel bir hidrodinamik denge ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda "V" şeklinde mikroskobik dişlerle kaplı derileri suya değen yüzey alanını azaltarak suyun akışını sağlayacak olukları oluşturmaktadır. Bütün bu özellikler dikkate alınarak tasarlanan ve fiyatı normal mayodan oldukça yüksek olan bu mayolar, yüzücülere büyük kolaylık sağlamaktadır.
Bu parçada hız mayosuyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A | Olimpiyatlarda neden kabul edildiğine |
B | Kimler tarafından kullanıldığına |
C | Yarışlarda ne zaman kullanılmaya başlandığına |
D | Maliyetinin diğer mayolardan daha fazla olduğuna |
E | Sporcuların hızını nasıl arttırdığına |
Soru 27 |
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 2000 Sidney Olimpiyatları başlamadan önce köpekbalığı derisi benzeri "hız mayoları"nın kullanımının uygun olduğunu açıkladı. Bunun ardından tüm vücudu kaplayan ileri teknoloji hız mayoları giymiş sporcular, aynı yıl yarışlarda belirmeye başladı. Michael Phelps, Inge de Brujin, Lindsay Benko gibi altın madalyalı yüzücülerin
de kullandığı bu mayoların en önemli özelliği, suyun vücuda yaptığı direnci azaltmasıdır. Bu mayoların tasarımında köpekbalıklarından esinlenilmiştir. Köpekbalıklarının şekilleri ve doku yapıları suyun direncini ve türbülansını azaltmaya uyumlu olduğu için vücutları arasında mükemmel bir hidrodinamik denge ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda "V" şeklinde mikroskobik dişlerle kaplı derileri suya değen yüzey alanını azaltarak suyun akışını sağlayacak olukları oluşturmaktadır. Bütün bu özellikler dikkate alınarak tasarlanan ve fiyatı normal mayodan oldukça yüksek olan bu mayolar, yüzücülere büyük kolaylık sağlamaktadır.
- I. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin doğal yaşamdan nasıl ilham aldığını
- II. Spor müsabakalarında bilim ve teknolojinin ne derece önem kazandığını
- III. Spor ürünlerinde hayvan derisi kullanımının yarattığı etik sorunları
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
Soru 28 |
Daha önce tanışmış olduğumuz insanlar bizi
tanımadığında kendimizi kötü hisseder hatta bizi bilerek
tanımazlıktan geldiklerini düşünerek onlara içten içe
kızarız. Ancak durum her zaman düşündüğümüz gibi
olmayabilir. Sebep belki de yüz körlüğüdür. Hani
bazılarımız yüzleri hatırlayamadığından, insanları
tanıyamadığından şikâyet eder ya. İşte yüz körlüğü de
buna benzer ama bundan çok daha ciddi bir sorun. Yüz
hafızanız zayıf olsa da farklı yüzleri birbirinden ayırt
etmekte hiç zorluk yaşamayabilirsiniz. Ancak yüz
körlüğü olan kişiler farklı yüzleri ayırt edemiyor. Evet,
hastalar yüzleri görebiliyor: Gözler, burun, dudak, çene,
alın, kulaklar, yüzün biçimi ve hatta belli bir unsuru
kişiyle kodlayarak kişiyi tahmin etme gibi bazı yöntemler
geliştirebiliyorlar. Ancak bu parçaları bir araya getirip
o yüzün kime ait olduğunu algılayamıyorlar.
Araştırmalarda yüz körlüğü olmayan bireylerin biriyle
konuşurken genelde gözlere odaklandığı gözlenirken
hastaların ise gözlerini yüzde herhangi bir yere
odaklamadığı, aksine sanki bir şeyler arıyormuş gibi
yüzün değişik noktalarında gezdirdiği fark edilmiş.
Bu parçada yüz tanıma hastalarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A | Hastalığa bağlı davranışlarının bazen diğer bireylerce
yanlış değerlendirildiği |
B | Genel olarak bakıldığında hemen hepsinin zayıf
hafızaya sahip bireyler olduğu |
C | Başkaları tarafından tanınmamanın kendilerinde
dışlanmışlık hissi uyandırdığı |
D | Pek çoğunun, benzer yüzleri rahat ayırt ederken farklı
yüzleri tanımada zorlandığı |
E | Hastalıklarının, aile bireyleri ve yakın akrabalarıyla
olan ilişkilerini olumsuz etkilediği |
Soru 29 |
Daha önce tanışmış olduğumuz insanlar bizi
tanımadığında kendimizi kötü hisseder hatta bizi bilerek
tanımazlıktan geldiklerini düşünerek onlara içten içe
kızarız. Ancak durum her zaman düşündüğümüz gibi
olmayabilir. Sebep belki de yüz körlüğüdür. Hani
bazılarımız yüzleri hatırlayamadığından, insanları
tanıyamadığından şikâyet eder ya. İşte yüz körlüğü de
buna benzer ama bundan çok daha ciddi bir sorun. Yüz
hafızanız zayıf olsa da farklı yüzleri birbirinden ayırt
etmekte hiç zorluk yaşamayabilirsiniz. Ancak yüz
körlüğü olan kişiler farklı yüzleri ayırt edemiyor. Evet,
hastalar yüzleri görebiliyor: Gözler, burun, dudak, çene,
alın, kulaklar, yüzün biçimi ve hatta belli bir unsuru
kişiyle kodlayarak kişiyi tahmin etme gibi bazı yöntemler
geliştirebiliyorlar. Ancak bu parçaları bir araya getirip
o yüzün kime ait olduğunu algılayamıyorlar.
Araştırmalarda yüz körlüğü olmayan bireylerin biriyle
konuşurken genelde gözlere odaklandığı gözlenirken
hastaların ise gözlerini yüzde herhangi bir yere
odaklamadığı, aksine sanki bir şeyler arıyormuş gibi
yüzün değişik noktalarında gezdirdiği fark edilmiş.
Bu parçaya göre yüz körlüğü olan birinin konuştuğu kişinin yüzündeki bir noktaya odaklanamamasının nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A | Hastalığının başka bireyler tarafından fark edilmesini
önlemek istemesi |
B | Karşısındakinin görüntüsünü hafızasındaki başka bir
yüzle eşleştirmesi |
C | Konuştuğu kişinin de aynı hastalığa
kapılabileceğinden endişe etmesi |
D | Baktığı insan yüzü sayısı arttıkça hastalığının
ilerleyeceğinden korkması |
E | Karşısındakini tanımak için geliştirdiği yöntemi
uygulamaya çalışması |
Soru 30 |
Andrey Beli'nin sözleriyle, "Gogol, kendisinden önce hiç
kimsenin keşfetmediği yazınsal teknikler ortaya koymuş,
sözel dokuyu popüler dille, günlük konuşma diliyle,
mesleklere özgü sözcüklerle donatmış; bu sözcükleri,
dilin incileri hâline gelinceye dek cilalamıştır." Sanatsal
dehasından hiçbir şey feda etmeden Rus çığlığını bütün
dünyaya duyuran yazar, kendine özgü diliyle
yoksulluğun kanıksandığı ve tepkisizliğin gelenek hâline
geldiği bir çağda rakipsiz bir üslup yaratmıştır. Sanatın
bütün olanaklarını gözler önüne seren bu üslupla o,
yarattığı karakterlerin, yazınsal anlamların, siyasal,
sosyal ve psikolojik mesajların durağan bir kimliğe
bürünmemesi gerektiğini savunmuş, tanımlama
sorunsalını radikal bir hâle dönüştüren yapıtlar ortaya
koymuştur.
Bu parçadan hareketle Gogol'ün sanatıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A | Özgün bir anlatım tarzıyla çağdaşları arasında
sivrilmiştir. |
B | Sıra dışı yöntemler kullanarak benzersiz bir
sanat yaratmıştır. |
C | Yapıtlarını psikolojik çözümlemelere odaklanarak
kurgulamıştır. |
D | Eserlerinde çeşitli kavram ve dilsel kullanımlara yer
vermiştir. |
E | Üslubundan ödün vermeksizin toplumunun sesi
olmuştur. |
Soru 31 |
Andrey Beli'nin sözleriyle, "Gogol, kendisinden önce hiç
kimsenin keşfetmediği yazınsal teknikler ortaya koymuş,
sözel dokuyu popüler dille, günlük konuşma diliyle,
mesleklere özgü sözcüklerle donatmış; bu sözcükleri,
dilin incileri hâline gelinceye dek cilalamıştır." Sanatsal
dehasından hiçbir şey feda etmeden Rus çığlığını bütün
dünyaya duyuran yazar, kendine özgü diliyle
yoksulluğun kanıksandığı ve tepkisizliğin gelenek hâline
geldiği bir çağda rakipsiz bir üslup yaratmıştır. Sanatın
bütün olanaklarını gözler önüne seren bu üslupla o,
yarattığı karakterlerin, yazınsal anlamların, siyasal,
sosyal ve psikolojik mesajların durağan bir kimliğe
bürünmemesi gerektiğini savunmuş, tanımlama
sorunsalını radikal bir hâle dönüştüren yapıtlar ortaya
koymuştur.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Daha etkili bir anlatım için mecazlı söyleyişlere yer
vermek |
B | Çağa özgü kullanımlar ile çekici bir yazınsal dil
oluşturmak |
C | Sözcükleri işleyerek onlara estetik bir değer
kazandırmak |
D | Sözcükleri farklı bağlamda kullanarak özgünlüğü
yakalamak |
E | Dilin imkânlarından yararlanarak çağın edebiyatına
yön vermek |
Soru 32 |
Andrey Beli'nin sözleriyle, "Gogol, kendisinden önce hiç
kimsenin keşfetmediği yazınsal teknikler ortaya koymuş,
sözel dokuyu popüler dille, günlük konuşma diliyle,
mesleklere özgü sözcüklerle donatmış; bu sözcükleri,
dilin incileri hâline gelinceye dek cilalamıştır." Sanatsal
dehasından hiçbir şey feda etmeden Rus çığlığını bütün
dünyaya duyuran yazar, kendine özgü diliyle
yoksulluğun kanıksandığı ve tepkisizliğin gelenek hâline
geldiği bir çağda rakipsiz bir üslup yaratmıştır. Sanatın
bütün olanaklarını gözler önüne seren bu üslupla o,
yarattığı karakterlerin, yazınsal anlamların, siyasal,
sosyal ve psikolojik mesajların durağan bir kimliğe
bürünmemesi gerektiğini savunmuş, tanımlama
sorunsalını radikal bir hâle dönüştüren yapıtlar ortaya
koymuştur.
- I. Gogol'ün romanlarını dilsel açıdan yetkin kılan nedir?
- II. Gogol'ü çağdaşlarıyla karşı karşıya getiren üslup özelliği nedir?
- III. Gogol'ün eserlerinde gerçeklik sanatla nasıl bir ilişki içerisindedir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | I ve III |
E | I, II ve III |
Soru 33 |
Bir kargo şirketi Gaziantep, Hatay, İzmir, Kastamonu
ve Malatya şehirlerine birbirini izleyen beş günde çeşitli
ağırlıklarda kargo paketleri taşımıştır. Kargo paketleri
ağırlıklarına göre ağırdan hafife doğru A, B, C ve D
tipindedir. Şehirlere ulaşan kargo paketleri ve
ağırlıklarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:
• Her şehre yaln ızca bir gün kargo paketi
taşınmıştır.
• Malatya'ya dördüncü gün kargo paketi taşınmıştır.
• Hatay ve Kastamonu'ya taşınan kargo paketleri
aynı tiptir.
• İzmir'e, Hatay'dan daha hafif tipte bir kargo
taşınmıştır.
• B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir.
• A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır.
• D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki
kargoların her birinden taşınmıştır.
Buna göre
I. Gaziantep,
II. İzmir,
III. Kastamonu
şehirlerinden hangilerine ikinci gün kargo taşınmış olabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | I ve III |
E | I, II ve III |
Soru 34 |
Bir kargo şirketi Gaziantep, Hatay, İzmir, Kastamonu
ve Malatya şehirlerine birbirini izleyen beş günde çeşitli
ağırlıklarda kargo paketleri taşımıştır. Kargo paketleri
ağırlıklarına göre ağırdan hafife doğru A, B, C ve D
tipindedir. Şehirlere ulaşan kargo paketleri ve
ağırlıklarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:
• Her şehre yaln ızca bir gün kargo paketi
taşınmıştır.
• Malatya'ya dördüncü gün kargo paketi taşınmıştır.
• Hatay ve Kastamonu'ya taşınan kargo paketleri
aynı tiptir.
• İzmir'e, Hatay'dan daha hafif tipte bir kargo
taşınmıştır.
• B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir.
• A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır.
• D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki
kargoların her birinden taşınmıştır.
Kargo taşınan ilk üç şehrin sırası aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A | Kastamonu - İzmir - Gaziantep |
B | Hatay - İzmir - Gaziantep |
C | Kastamonu - Gaziantep - İzmir |
D | Hatay - Gaziantep - İzmir |
E | Kastamonu - Gaziantep - Hatay |
Soru 35 |
Bir kargo şirketi Gaziantep, Hatay, İzmir, Kastamonu
ve Malatya şehirlerine birbirini izleyen beş günde çeşitli
ağırlıklarda kargo paketleri taşımıştır. Kargo paketleri
ağırlıklarına göre ağırdan hafife doğru A, B, C ve D
tipindedir. Şehirlere ulaşan kargo paketleri ve
ağırlıklarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:
• Her şehre yalnızca bir gün kargo paketi
taşınmıştır.
• Malatya'ya dördüncü gün kargo paketi taşınmıştır.
• Hatay ve Kastamonu'ya taşınan kargo paketleri
aynı tiptir.
• İzmir'e, Hatay'dan daha hafif tipte bir kargo
taşınmıştır.
• B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir.
• A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır.
• D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki
kargoların her birinden taşınmıştır.
Buna göre üçüncü gün
I. B,
II. C,
III. D
tipindeki kargolardan hangileri taşınmış olabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | II ve III |
Soru 36 |
Bir kargo şirketi Gaziantep, Hatay, İzmir, Kastamonu
ve Malatya şehirlerine birbirini izleyen beş günde çeşitli
ağırlıklarda kargo paketleri taşımıştır. Kargo paketleri
ağırlıklarına göre ağırdan hafife doğru A, B, C ve D
tipindedir. Şehirlere ulaşan kargo paketleri ve
ağırlıklarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:
• Her şehre yalnızca bir gün kargo paketi
taşınmıştır.
• Malatya'ya dördüncü gün kargo paketi taşınmıştır.
• Hatay ve Kastamonu'ya taşınan kargo paketleri
aynı tiptir.
• İzmir'e, Hatay'dan daha hafif tipte bir kargo
taşınmıştır.
• B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir.
• A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır.
• D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki
kargoların her birinden taşınmıştır.
İlk dört günde, her gün bir önceki günden daha hafif bir kargo taşındığı biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
A | Gaziantep'e, İzmir'den sonraki bir günde kargo
taşınmıştır. |
B | İzmir'e, Gaziantep'ten sonraki bir günde kargo
taşınmıştır. |
C | Gaziantep'e, Hatay'dan sonraki bir günde kargo
taşınmıştır. |
D | Kastamonu'ya, Gaziantep'ten sonraki bir günde kargo
taşınmıştır. |
E | Gaziantep'e, Kastamonu'dan sonraki bir günde kargo
taşınmıştır. |
Soru 37 |
Bir rafa yerleştirilen yemek, sanat ve tarih konulu A, B,
C, D, E, F, G, H, J kitaplarından E kitabı yemek; C ve H
kitapları sanat; G, F, J kitapları da tarih konuludur.
Kitapların raftaki sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir:
• Sıralama, F kitabıyla başlayıp E kitabıyla
bitmektedir.
• Üçüncü sıradaki G kitabından hemen sonra bir
yemek kitabı vardır.
• C kitabı yedinci sıradadır.
• A ve D kitapları yan yana durmaktadır.
• H ve J kitapları son dört kitap arasındadır.
• İki sanat kitabı yan yana durmaktadır.
• İki yemek kitabı yan yana durmaktadır.
• Aynı konudaki üç kitap yan yana durmamaktadır.
Buna göre
I. A,
II. B,
III. D
kitaplarından hangileri sanat konulu bir kitap olabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I ve III |
Soru 38 |
Bir rafa yerleştirilen yemek, sanat ve tarih konulu A, B,
C, D, E, F, G, H, J kitaplarından E kitabı yemek; C ve H
kitapları sanat; G, F, J kitapları da tarih konuludur.
Kitapların raftaki sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir:
• Sıralama, F kitabıyla başlayıp E kitabıyla
bitmektedir.
• Üçüncü sıradaki G kitabından hemen sonra bir
yemek kitabı vardır.
• C kitabı yedinci sıradadır.
• A ve D kitapları yan yana durmaktadır.
• H ve J kitapları son dört kitap arasındadır.
• İki sanat kitabı yan yana durmaktadır.
• İki yemek kitabı yan yana durmaktadır.
• Aynı konudaki üç kitap yan yana durmamaktadır.
Toplam dört tane yemek kitabı olduğu biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?
A | F kitabından hemen sonra yemek kitabı gelmektedir. |
B | A kitabından hemen sonra sanat kitabı gelmektedir. |
C | D kitabından hemen sonra yemek kitabı gelmektedir. |
D | C kitabından hemen sonra sanat kitabı gelmektedir. |
E | J kitabından hemen sonra tarih kitabı gelmektedir. |
Soru 39 |
Bir rafa yerleştirilen yemek, sanat ve tarih konulu A, B,
C, D, E, F, G, H, J kitaplarından E kitabı yemek; C ve H
kitapları sanat; G, F, J kitapları da tarih konuludur.
Kitapların raftaki sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir:
• Sıralama, F kitabıyla başlayıp E kitabıyla
bitmektedir.
• Üçüncü sıradaki G kitabından hemen sonra bir
yemek kitabı vardır.
• C kitabı yedinci sıradadır.
• A ve D kitapları yan yana durmaktadır.
• H ve J kitapları son dört kitap arasındadır.
• İki sanat kitabı yan yana durmaktadır.
• İki yemek kitabı yan yana durmaktadır.
• Aynı konudaki üç kitap yan yana durmamaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?
A | A kitabı dördüncü sıradadır. |
B | B kitabı ikinci sıradadır. |
C | D kitabı beşinci sıradadır. |
D | H kitabı altıncı sıradadır. |
E | J kitabı sekizinci sıradadır. |
Soru 40 |
Bir rafa yerleştirilen yemek, sanat ve tarih konulu A, B,
C, D, E, F, G, H, J kitaplarından E kitabı yemek; C ve H
kitapları sanat; G, F, J kitapları da tarih konuludur.
Kitapların raftaki sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir:
• Sıralama, F kitabıyla başlayıp E kitabıyla
bitmektedir.
• Üçüncü sıradaki G kitabından hemen sonra bir
yemek kitabı vardır.
• C kitabı yedinci sıradadır.
• A ve D kitapları yan yana durmaktadır.
• H ve J kitapları son dört kitap arasındadır.
• İki sanat kitabı yan yana durmaktadır.
• İki yemek kitabı yan yana durmaktadır.
• Aynı konudaki üç kitap yan yana durmamaktadır.
E ile H kitapları rafta yan yana duruyorsa beşinci sırada
-— konulu, altıncı sırada -— konulu bir kitap vardır.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A | sanat - sanat |
B | sanat - tarih |
C | tarih - yemek |
D | yemek - tarih |
E | yemek - sanat |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
Sonuçları al.
40 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | 32 | 33 | 34 | 35 |
36 | 37 | 38 | 39 | 40 |
Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel