Bu Yazıda Neler Var?
Yüzyıl Savaşları, İngiltere ile Fransa arasında yapılmıştır. Savaşın nedeni; İngiltere’nin, Fransız topraklarına hakim olmak istemesidir. Aralıklarla iki devlet arasında 116 yıl devam eden savaşlar sırasında Kresy Meydan Muharebesi’nde tarihte ilk defa İngilizler tarafından top kullanılmıştır.
Yüzyıl Savaşlarının başlangıcında İngiltere üstünlük sağlamıştır. İngilizler Fransa’nın büyük bir kısmını ele geçirerek, Orlean’ı kuşattıkları sırada Fransa’da, gaipten sesler duyduğunu ve krala yardım etmekle görevlendirildiğini söyleyen Jan Dark ortaya çıkmıştır. Jan Dark Fransızların cesaretini ve savaşı kazanacaklarına olan inançlarını artırmış ve savaşların gidişatını değiştirmiştir. İngilizlere esir düşen Jan Dark’ın yakılarak öldürülmesi Fransa halkında ulusal heyecana yol açmış ve Yüzyıl Savaşları Fransa’nın üstünlüğüyle sonuçlanmıştır (1453).
Yüzyıl Savaşları’nın Sonuçları
- Fransa’da derebeylik zayıflamıştır. Bu durumdan yararlanılarak derebeylikler kaldırılmış, kuvvetli bir krallık kurulmuştur. Böylece Fransa’da siyasal birlik sağlanmıştır.
- Fransa’da milli duygular yükselmiştir.
- İngiltere’de Çifte Gül Savaşları adıyla bilinen ve otuz yıl süren iç savaşlar yaşanmıştır.
- Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki ilerleyişi kolaylaşmıştır.
- Avrupa’da bir devletin sömürge durumuna getirilemeyeceği anlaşılmıştır.
Not: Yüzyıl Savaşlarından sonra İngiltere’de Çifte Gül Savaşları yaşandı. Bu savaşlar sırasında derebeylerin birbirini zayıflatmasından yararlanan Tudor hanedanı mutlakiyet rejimini kurmuştur. XV. yüzyıl sonlarında Aragonya ve Kastilya Krallıkları birleşerek İspanya’da siyasi birlik ağlanmış, monarşik idare kurulmuştur.
Kilise ve Papalık
IV. yüzyılda Hristiyanlık, Roma İmparatorları tarafından resmi din olarak kabul edilmiştir. Hz. İsa’nın vekili olarak kabul edilen papa Roma’da oturuyordu. Kavimler Göçü’nden sonra, Batı Roma İmparatorluğu yıkılmış, siyasal idare parçalanmış, derebeylikler (feodalite) kurulmuştu. Bu durum papanın dini gücünün yanında siyasal gücünün de artmasını sağlamıştır.
Orta Çağ’da Hristiyanlık, Katolik ve Ortodoks mezheplerine ayrılmıştı. Ortodoksların dini lideri olan patrikler Bizans imparatorları tarafından atanmakta idi. Bu nedenle iktidarın denetimi ve etkisinde kalan Ortodoks Kilisesi siyasal ve ekonomik alanlarda etkili olamamıştır. Buna karşılık, Avrupa’da karşısında güçlü bir siyasal otorite bulunmayan Katolik Kilisesi ve papa; siyasi, dini ve ekonomik alanlarda çok önemli bir güç haline gelmiştir.
Katolik Kilisesi’nin başında bulunan Papaların elinde geniş yetkiler vardı. Bir kimseyi aforoz ederek dinden çıkarabilirdi. Aforoz edilen kişi, toplum hayatının dışına itilirdi. Krallar bile aforoz edilmekten çekinirlerdi. Papanın enterdi ilan ettiği şehir veya ülkede ise bütün dinsel faaliyetler durdurulurdu. Krallar bu duruma düşmek istemedikleri için Papa ile iyi geçinmeye özen göstermişlerdir.
Katolik Kilisesi’nin güçlenmesinde;
- Kralların papanın elinden taç giymesi,
- Siyasal yapının parçalanmış olması,
- Skolastik düşüncenin yaygınlaşması,
- Kilisenin kişileri dinden çıkarma (aforoz), bir bölgede yaşayanları dinsel faaliyetlerden men etme (enterdi) yetkilerine sahip olması,
- Din adamlarının bağış karşılığında günah çıkarma ve cennetten yer satma (endüljans) yetkilerinin bulunması etkili olmuştur.
Kilise ve papanın siyasal güç haline gelmesinde
- Kilisenin çok geniş topraklara sahip olması,
- Haçlı Seferlerini düzenlemesi,
- Afaroz ve Enterdi yetkilerine sahip olması,
- Kralların papanın veya onun görevlendirdiği bir kimsenin elinden taç giymeleri neden olmuştur.