Gereğinden hızlı bir şekilde yemek yerseniz aniden başlayan hıçkırıktan kurtulmanız biraz vakit alır. Çünkü dersin ilk dakikalarında, büyük bir ihtimalle, sadece öğretmeninizin ve tutamadığınız hıçkırıklarınızın sesi duyulacaktır.
İnsanları hiç beklemediği anlarda yakalayan hıçkırık aslında mide ve diyaframla bağlantılı bir biyolojik reflekstir. Her nefes aldığımızda akciğerlerimizin içi havayla dolarak şişer. Akciğerlerin genişlemesini sağlayan ise akciğerlerinizin hemen altında bulunan ve karnımızla göğsümüzü ayıran diyafram kasıdır. Nefes aldığımızda bu kas büzüşür ve ciğerlerimizin genişlemesini sağlar.

Eğer yemeğimizi süratli yersek lokmalarla birlikte büyük bir ihtimalle bir miktar hava da yutarız. Sindirim sistemi ise yiyecekle birlikte içine giren bu havayı dışarı atmak için ani bir tepki gösterir. Diyafram süratli bir şekilde büzüşerek çok ani nefes almamızı sağlar, bu ani tepkiyle ses tellerinin bulunduğu kısımda bir kapanma olur ve buradan geçen havanın önü kapanır. Bu da hıçkırma sesinin oluşmasına sebep olur. Mideyle diyaframın bu kadar yakın ilişki içinde olmaları iki organdaki sinirlerin birbirlerine çok yakın olmasından kaynaklanır. Hıçkırığın kendiliğinden geçmesi ise genellikle sindirim işleminin tamamlanmasıyla alakalıdır.