Sedimanter (Tortul) Kayaçlar İle İlgili Geniş Kapsamlı Konu Anlatımı | Onlinezeka

Sedimanter (Tortul) Kayaçlar İle İlgili Geniş Kapsamlı Konu Anlatımı

Magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçlar çeşitli şartlar altında fiziksel, kimyasal veya organik yollarla ayrışır. Ayrışan malzeme ya olduğu yerde kalarak ya da dış etkenlerle taşınarak uygun yerlerde çökelir. Bu çökelme kara içlerinde olabileceği gibi göl, deniz ve okyanus tabanlarında da olabilir. Böylece sediman-tortu” malzeme meydana gelir.

Sedimanlar çökeldikleri yerde zaman içerisinde çeşitli değişikliklere uğrarlar. Üst üste çökelen tortular birbirleri üzerine uyguladıkları ağırlıkla sıkışırlar. Bu sıkışmayla tortular arasındaki su dışarı atılır, gözenekleri azalır ve hacimleri küçülür. Bu süreç içerisinde kimyasal etkileşimle yeni mineraller bile meydana gelebilir. Ayrıca sediman taneleri arasında ince malzemeden bir çimento oluşur. Bütün bu yaşananların sonucunda sedimanlar çimentoyla beraber sıkılaşıp, taşlaşarak tortul kayalar halini alır. Belirtilen bütün bu süreç yüz binlerce hatta bazen milyonlarca yılı almaktadır. Sedimanların, sedimanter kayaçlara dönüşme sürecine diyajenez (taşlaşma) adı verilmektedir.

Sedimanın çökelim süreci “sedimantasyon-tortulanma” olarak adlandırılır. Yaşanan çeşitli olaylar sonucunda sedimanter-tortul kayaçlar” oluşur. Sedimanter kayaçları ve oluşum mekanizmalarını araştıran, elde edilen sonuçlarla bu kayaçları tanımlayan, açıklayan ve sınıflandıran bilim “sedimantoloji” olarak bilinmektedir.

Sedimanter kayaçlar çeşitli yönlerden yerküre için büyük öneme sahiptir. Bunlar;

  • Yayılış alanları çok geniştir,
  • Aşınma, taşınma ve çökelme ortamlarının koşullarını yansıtır,
  • Çökelme alanlarında bulunan fosillerle yerkürenin tarihinin aydınlanmasına yardımcı olur,
  • Yerküre tarihiyle ilgili bilgiler yaşananların çeşitli devrelere ayrılmasına neden olur,
  • Yer yüzeyinin şekillenmesini çeşitli şekillerde etkiler,
  • Korrelat (yaşıt) depolar sayesinde jeomorfolojik şekillenmenin yaş tayini yapılır,
  • Canlı yaşamının oluşumu ve gelişimi hakkında bilgi verir,
  • Yeraltı kaynakları içerir,
  • İnsan yaşamını ve faaliyetlerini yönlendirir.

Geniş bir alanda yayılış gösteren, belirli bir kalınlığa sahip, renk, sertlik, tane büyüklüğü ve bileşim yönünden benzer ve kendi içerisinde homojen olan litolojik birim tabakadır. Her tabaka bir çökelme evresini gösterir. Bu evre alttaki ve üstteki tabakalardan az çok belirgin bir yüzeyle ayrılır.

Tabakaların birbirinden farklı yataklar halinde üst üste sıralanmasına tabakalanma (stratifikasyon) adı verilir. Tabakaları inceleyen bilim ise “stratigrafi” olarak adlandırılır. Genellikle eşit boyutta ve aynı cins tanelerden meydana gelen tabakalanma homojen yani masif, tabaka içerisinde tane boyutunun her yerde benzer olmadığı ve düzenli sıralanmadığı tabakalanma ise heterojen tabakalanma olarak adlandırılır.

Heterojen tabakalanma farklı biçimlerde meydana gelmektedir. Temelde dereceli ve çapraz tabakalanma olarak ikiye ayrılır. Tane boyutları tabakanın alt kısımlarında iri ve üst kısımlarına doğru incelirse dereceli tabakalanma meydana gelir. Çapraz tabakalanmada ise tanelerin tabaka içerisindeki sıralanışı tabaka yüzeylerine paralel olmayıp bu yüzeylere açı yaparak dizilir. Bu tabakalanma akarsu yataklarında, deltalarda ve çöl alanlarında görülebilir. Çapraz tabakalanma; levha, mercek ve kama biçiminde olabilir.

Fasiyes Nedir?

Yerkabuğunu şekillendiren dış etkenler aşındırdıkları materyalleri taşıyarak eğimin azaldığı derin deniz çanaklarında, jeosenklinallerde ya da kara içerisindeki çanaklarda istiflemektedir. Çökelme alanlarında yer yer ölmüş canlı iskeletleri, kırıntıları, bitki gövdeleri, dalları, yaprakları ve diğer bitki üyeleri yığılmaktadır. Yine deniz çanaklarında ince unsurlu maddeler çökelirken, akarsu yataklarında ve deltalarda çakıl, kum, kil, mil gibi maddeler çökelir, buzul alanlarında glasyal depolar, bataklıklarda bataklık depoları, kıyılarda çeşitli kıyı depoları, tropikal denizlerde mercan resifleri tortulanırken bazı çökelme alanlarında ise magmatik kökenli materyaller karışmaktadır. Bütün bu depolar yeryüzünün çeşitli yerlerinde bugün için aynı yaşa sahip olarak çökelirken farklı sedimanlar meydana getirmekte ve farklı özellikte tortul kayalar oluşturmaktadır. Bu durum geçmişte de aynı biçimde gerçekleşmiştir. Aynı döneme ait depoların birbirinden farklı oluşum koşullarına sahip olması nedeniyle meydana gelen farklı sedimanlar fasiyes olarak adlandırılır. Fasiyesin özelliklerini belirleyen etkenler çeşitlidir. Bu etkenler aşağıda verilmiştir;

  • Belirli bir devir içerisinde meydana gelir,
  • Değişik coğrafi özelliklere sahiptir,
  • Farklı çökelme ortamlarında oluşur,
  • Taşınan materyalin litolojik özellikleri önemlidir,
  • Dış etkenin niteliği etkilidir,
  • Çökelme alanı ve materyal kaynak alanlarının tektonik yapısı bilinmelidir,
  • Biyolojik özellikleri tanınmalıdır.

Fasiyes, karalar ve sular içerisindeki birikim sahalarında oluşabilir. Karalarda meydana gelen fasiyeslere karasal (terrijen), denizlerde oluşanlara ise denizel fasiyes adı verilir.

  • Tortul kökenli fasiyesler ise çökelme ortamına göre üç grupta incelenir:
  • Karasal fasiyesler
  • Denizel Fasiyesler
  • Karasal – Denizel Karışık Fasiyesler

karasal fasiyes

Klastik (Detritik) Dokulu Sedimanter Kayaçlar

  • Klastik, Yunanca bir kelime olup bu dilde “kırılma, parçalanma” anlamındadır. Detritik ise Latince’den gelmekte ve “enkaz” manası taşımaktadır. Klastik sedimanter kayaçlara çeşitli eserlerde fiziksel tortul veya kırıntılı tortul kayaç adı da verilmektedir.
  • Klastik dokulu sedimanterler, magmatik, metamorfik veya sedimanter kayaçların aşınması ve parçalanması sonucunda birikim sahalarında çökelmesiyle oluşan kayaçlardır. Klastik dokulu tortullar dağınık (çimentosuz) ve yapışık (çimentolu) olarak ikiye ayrılırlar. Dağınık klastik tortulları blok, çakıl, kum, kil ve mil gibi unsurlar oluşturur. Bunları akarsu yataklarında, kıyılarda, moren sahalarında veya çöllerde görmek mümkündür.
  • Yapışık tortullar ise dağınık tortulların ince materyalden oluşan bir hamur (doğal çimento) ile çökelme alanlarında karışması, istiflenmesi ve taşlaşması (diyajenez) ile oluşur. Yapışık tortulların doğal çimentosu silis, kalker, mil, kil, demir gibi malzemeler olabilir. Çakıl ile silisin bir arada tabakalanması ve taşlaşması sonucu konglomera meydana gelir. Yapışık klastik tortullar, magmatik kayaçların porfir dokusuna benzemektedir.
  • Klastik dokulu sedimanter kayaçlar tanelidir. Sedimanlar iri unsurlardan oluşabileceği gibi ince unsurlardan ya da her ikisinden karışık olarak meydana gelebilir. Sedimanın unsur özellikleri sedimanter kayacın şekillenmesinde önemlidir.

Klastik (Detritik) Dokulu Olmayan Sedimanter Kayaçlar

  • Klastik tortul kayaçlar gibi taneli doku özelliği taşımamaktadır. Bunlar kimyasal ya da organik kökenli tortul kayaçlardır. Klastik dokulu olmayan bu kayaçlar genelde kristalli doku özelliği gösterir.
  • Kimyasal kökenli tortulların unsurlarını su içerisindeki eriyik tuzlar ve mineraller oluşturur. Bu unsurların çeşitli kimyasal olaylar yaşaması ve çökelmesiyle kimyasal sedimanter kayaçlar meydana gelir. Bu nedenle bazı eserlerde çökeller şeklinde de ifade edilmektedir.
  • Organik kökenli tortullara organojen kayalar adı da verilmektedir. Unsurları genelde organizmaların iskeletleri, kabukları, kırıntıları ve bitki kalıntılarından meydana gelmektedir.

dedritik olmayan sedimanter kayaçlar

Sedimanter Kayaçların Sınıflandırılması

Klastik (Detritik) Tortul Kayaçlar

1. Dağınık (Çimentosuz-Hamursuz)

2. Yapışık (Çimentolu-Hamurlu)

a.Kaba Unsurlu Klastikler (Psefitler veya Ruditler)

b.Orta Unsurlu Klastikler(Psammitler veya Arenitler)

c.İnce Unsurlu Klastikler (Pelitler veya Lüditler)

            Organik (Organojen) Tortul Kayaçlar

1. Silisli Organik Tortul Kayalar

2. Karbonatlı Organik Tortul Kayalar

3. Karbonlu Organik Tortul Kayalar

            Kimyasal Tortul Kayaçlar

1. Çökelme Ürünleri

a. Buharlaşma Yoluyla Çökelenler (Evaporitler)

b. Kimyasal Yolla Çökelenler

2. Sert Kabuklar

Klastik Sedimanter Kayaçlar

Klastik tortul kayaçlar, dağınık ve yapışık olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Blok, çakıl, kum, silt, kil gibi dış etkenler tarafından taşınan materyaller dağınık klastik kayaçları oluşturur. Dağınık klastik kayaçların ince bir materyalle, hamurla ya da çimentoyla karışarak tabakalanması ve diyajeneze uğraması sonucu yapışık klastik sedimanter kayaçlar meydana gelir. Yapışık klastik sedimanter kayaçlara konglomera, breş, kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, şeyl ve marn örnek verilebilir.

Dağınık Klastik Sedimanter Kayaçlar

Blok: Dağınık fiziksel tortullarda unsur boyutu en büyük olan kayaçtır. Çeşitli kaya kütlelerinin dağılmaları sonucunda oluşan iri, köşeli materyaldir. Çapı 20 cm.den büyük olan kaya parçalarına verilen addır. Blokların dış etkenler tarafından taşınmaları zordur. Ancak şiddetli sağanak yağışların etkisiyle akarsuyun yukarı çığırlarında ve kol akarsuların ana akarsuya bağlandığı yerlerde görülür. Bunlara birikinti blokları adı da verilir. Yine kütle hareketlerinin etkisiyle engebeli yerlerden koparak aşağılara doğru hareket eden bloklar daha sonra araştırma sahalarında yamaç molozu veya heyelan molozu olarak görülmektedir.

Çakıl: Bloklara göre daha küçük fiziksel tortul kayaçtır. İri çakıllar ve çakıllar olmak üzere iki kısma ayrılır. Çapı 0,2-6 cm arasında olan kaya parçaları çakıl, 6-20 cm arasında olanlar ise iri çakıldır. Bu kayaç dış etkenlerle aşınır ve yuvarlak, yassı, çizik, üstü pürüzlü veya köşeli şekil alabilir. Yuvarlak çakıl akarsu boylarında, yassı çakıl sahil kenarlarında, çizikli çakıl buzul alanlarında zaman zaman da çöllerde, üstü pürüzlü çakıl volkanik sahalarda ve köşeli çakıl ise jeomorfolojik ünitelerin yamaçlarında görülür. Çakıllar her çeşit kayaçtan meydana gelebilir. Farklı kayaçların aşınmasından oluştuğu için birikim sahalarında homojen ve aynı büyüklükte olanına az rastlanır. Çakıllar beton ve yol malzemesi olarak inşaatlarda kullanılır.

Kum: Blok ve çakıla göre daha küçük fiziksel tortul kayaçtır. Dış etkenlerle ufalanan kum tane büyüklüğüne göre ince kum, orta kum ve iri kum olarak üçe ayrılır. Çapı 0,06-0,2 mm. arasında olan ince kum, 0,2-0,6 mm. arasındaki orta kum ve 0,6-2 mm arasında olan ise iri kumdur. Kum türü çok fazladır. Kumu içerdiği fosil, oluş yeri, baskın mineral gibi ölçeklere ayırarak tasnif etmek mümkündür. İstiridyeli kum, deniz kumu, çöl kumu, akarsu kumu, kuvars kumu, granit kumu, olivin kumu, manyetit kumu yukarıdaki tasniflere örnek olarak verilebilir. Akarsu kumu değişik çaplarda, köşeli ve parlak, çöl ve kumul kumu çizikli, yuvarlak, buzul kumu ise köşelidir. Kum, inşaat malzeme ve sanayide hammadde olarak kullanılır. İnşaatta özellikle kuvars kumu tercih edilir. Bu kum betonda, harçta, sıvada, yol yapımında, saf kuvars kumu ise cam ve seramik sanayinde kullanılır.

Silt (mil): Unsur çapı 0,06-0,002 mm. arasında olan kumdan küçük ve kilden büyük fiziksel tortul kayaçtır. Silt, daha çok akarsuların taşıdığı bir materyal olup birikim alanlarında toplanan, parmaklar arsında pürüzlü hissi veren, ince, çamursu bir tortudur.

Kil: Dağınık fiziksel tortul kayaçların boyutu en küçük olandır. Ayrışma olaylarıyla meydana gelen, mikroskop altında seçilebilen, çapı 0,002 mm.den (2 mikron) küçük, çok ince zerreler kildir. Kayaçların kimyasal ayrışması sonucu meydana gelen kil, bünyesine su aldığında plastik ve akıcı bir karakter kazanırken susuz olduğunda oldukça serttir. Bu nedenle bünyesine su alan kil kütle hareketlerinden özellikle heyelan, toprak kayması ve çamur akıntısının oluşumunu büyük ölçüde kolaylaştırır. Kayaçlardaki feldispatın ayrışması sonucu kil meydana gelir. Kil, kimyasal bileşim bakımından sulu alüminyum silikattır.

Dağınık Klastik

Tortul Kayacın Adı

Tane Çapı (mm.) ve Tane Çapına Göre Kayacın Adı
BlokBlok200’den büyükPsefitler

(Ruditler)

Çakıllarİri Çakıl

Çakıl

60-200

2-60

Kumlarİri Kum

Orta Kum

İnce Kum

0.6-2

0.2-0.6

0.06-0.2

Psammitler

(Arenitler)

Silt (Mil)Silt0.002-0.06Pelitler

(Lüditler)

KilKil0.002’den küçük

Yapışık (Çimentolu-Hamurlu) Klastik Sedimanter Kayaçlar

Yapışık fiziksel tortul kayaçlar unsur boyutlarına göre kendi içerisinde iri, orta ve ince unsurlular olarak üçe ayrılır. İri unsurluları (Psefitler veya Ruditler) konglomeralar ve breşler, orta unsurluları (Psammitler veya Arenitler) kuvars taneli kumtaşları, arkozlar ve litarenitler, ince unsurlular (Pelitler veya Lüditler) ise laminalı ve laminasız olarak ayrılır.

İri Unsurlu Yapışık Fiziksel Tortul Kayaçlar

Konglomeralar

  • Konglomera kelimesi Latince’den gelmekte olup bir araya toplanma, yığılma anlamındadır. Çapı 2 mm.den büyük ve köşeleri yuvarlaklaşmış çakıl, iri çakıl gibi unsurların doğal bir çimentoyla karışarak taşlaşması neticesinde konglomera meydana gelir. Konglomera çakıllarının çapları hemen hemen aynı büyüklükte olursa homojen, birbirinden farklı olursa heterojen konglomera olarak isimlendirilir. Çakıllarının yuvarlaklığıyla konglomera breşten ayrılır. Konglomera yuvarlak çakıllı olduğu için puding olarak da adlandırılır. Konglomeralar daha çok yarı kurak iklim bölgelerinde yaygındır.
  • Kayacın iri unsurları aşınmaya ve atrisyona direnç gösteren riyolit, kuvarsit, çört ya da yoğun kalker gibi kayaçlardan oluşur. Dirençsiz kayaçlardan oluşan konglomera çakılı az görülür. Doğal çimento ise silisli, kalkerli, killi, jipsli, demirli vb. gibi olabilir. Konglomeralar aktif fay dikliklerinde, sellerle yarılan yamaçlarda, kuvvetli tektonik yükselmelerde, transgresyona uğrayan yerlerde, şiddetli dalga etkisindeki kayalık falezlerin önünde meydana gelebilir.
  • Engebeli yerlerden inen selinti sularının oluşturduğu birikinti konilerinde kısmen köşeli kayaç parçalarının da bulunduğu materyalin doğal çimento ile birleşmesi sonucunda oluşan konglomeraya fanglomera adı verilir. Fanglomeralar çoğunlukla yarı kurak iklim bölgelerinde görülür.

Breşler

  • İtalyanca’da ezmek, ufalamak anlamına gelen breş, çapı 2 mm.den büyük köşeli kaya parçalarının doğal çimentoyla birleşip diyajeneze uğraması sonucu oluşur. Breş, uzun mesafelerce taşınmayan bazen ise oluştuğu yerde biriken çakıllardan oluşan yapışık tortul kayaçtır. Kayacın unsurları fiziksel ayrışmaya uğrayarak ufalanır. Doğal çimentosu genelde kil olan breş, tabakalı veya masif biçiminde bulunur.
  • Fiziksel ayrışmanın etkin olduğu iklim bölgelerinde, genelde ufalanma sonucu engebelerin yamaçlarında biriken köşeli unsurların zamanla bir doğal çimentoyla birleşmesi sonucu talüs breşi ya da yamaç breşi meydana gelir.
  • Şaryaj (bindirme), faylanma gibi tektonik hareketlerle birbirine sürtünen iki büyük blok arasında ezilme ve parçalanmasıyla oluşan köşeli unsurların ince doğal çimento ile birleşmesi sonucu milonit (fay breşi, dislokasyon breşi, ezilme breşi) meydana gelir.
  • Doğal çimentosu kil ve değişik boyutlardaki köşeli unsurlardan oluşan breş eski taban morenlerinde meydana gelirse tillit adını alır.
  • Genelde evaporit depolarında görülen, bu depolardaki çökelme sonrasında kimyasal çözünmeyle meydana gelen hacim değişiklikleri ile ilgili parçalanmalar çökelme breşini oluşturur. Kalkerin dolomitleşmesi veya jipsin anhidrite dönüşmesi sırasındaki hacim değişikliği parçalanmaları çökelme breşine örnektir.
  • Yarı kurak iklim bölgelerinde, özellikle killi kayaların yayılış gösterdiği engebeli yerlerde ani sağanak yağışla meydana gelen çamur selleri, içerisindeki materyalin artması ve ağırlaşmasıyla çamur akıntılarına dönüşür. Çamur akıntılarının sediman halini alması ile oluşan breşe de çamur akıntısı breşi adı verilir.
Orta Unsurlu Yapışık Fiziksel Tortul Kayaçlar
  • Psammit Yunancada, arenit ise Latincede kum anlamına gelmektedir. Unsur çapları 0,06–2 mm. arasında olan iri kumların doğal çimentoyla birleşmesi sonucu kumtaşları meydana gelir. Orta unsurlu yapışık fiziksel tortul kayaçlar çeşitli kumtaşlarından (gre) oluşur. Kumtaşının çeşitli olması unsur biçimine, mineralojik özelliğine, kimyasal bileşimine ve doğal çimentonun değişik olmasına bağlıdır. Aşınmaya en dirençli kumtaşları taneleri silisli doğal çimentoyla bağlanmış olanlardır. Doğal çimentosu kalsit ve demir oksit olan kumtaşları silisli olanlar kadar olmasa da dirençli özellik taşımaktadır.

Kuvars Taneli Kumtaşları

  • Kum tanelerinin % 90’dan fazlası kuvars kumundan oluşursa kuvars taneli gre ya da kuvars arenit adı verilir. Bu grenin taneleri yuvarlak ve doğal çimentosu genel olarak silistir. Ancak bazen kalsit ve demir oksit de doğal çimento olabilir. Kuvars taneli grelerin renkleri genel olarak beyazdır. Doğal çimentosu demir oksit (hematit) olan greler pembe ve kırmızı renk alır. Kuvars arenitlerde çapraz tabakalanma görülür. Doğal çimentosu gevşek olan greler kuvarsitik kumtaşı olarak adlandırılır. Çöl, plaj, sığ deniz ve şiddetli atrisyonun görüldüğü hareketli ortamlar bu grenin oluşacağı yerlerdir.

 

Arkoz

  • Arkoz, kuvars arenite göre mineralojik ve kimyasal bileşimleri daha çeşitli olan bir gredir. Mineralojik olarak kum tanelerinin büyük kısmını kuvars, % 25-30’unu feldispat meydana getirir. Kimyasal bileşim bakımından ise % 60–70 silisyum dioksit (SiO2), % 10–15 alüminyum oksit (Al2O3) ve geri kalanını ise sodyum, potasyum ve diğer elementler oluşturur.
  • Doğal çimentosu silisli, killi, kalkerli ve demir oksitli olabilir. Arkozun tane çapları ve şekilleri çok değişik olduğu için volkanik kayaçlarla karıştırılır. Ancak bulunduğu yerde tabakalanma göstermesi ve içerisinde yer yer küçük köşeli unsurların bulunması volkanik kayaçlardan hemen ilk ayıran özellikleridir. Arkozun çoğu zaman kısa mesafelerde gre, breş, konglomera ve bazen daha küçük kayaç türlerine dönüştüğü de görülür. Arkoz gri-beyaz, pembe ve mor renkli feldispatlı (ortoklaz) yuvarlak kum taneli, çapraz tabakalanmanın görüldüğü bir gredir.
  • Fiziksel ufalanmanın yoğun görüldüğü kurak iklim bölgelerinde, kimyasal çözünmenin az görüldüğü hızlı aşınım ve birikim alanlarında ve granit, granodiyorit ve gnays gibi feldispatlı kayaçların bulunduğu ortamlarda arkoz meydana gelir.
İnce Unsurlu Yapışık Fiziksel Tortul Kayaçlar
  • Mil ve kil boyutundaki unsurların bir araya gelmesiyle oluşan kayaçlardır. Bu kayaç grubuna lütit ya da pelit adı da verilmektedir. İnce unsurlu yapışık sedimanter kayaçlar, tane boyutu, kimyasal bileşimi, fiziksel ayrışmaya karşı direnci, tabakalaşma özellikleri arasındaki farklara göre tasnif edilir. Tane boyutlarına göre kil ve mil olarak sınıflandırılır. Kayaçtaki egemen tane boyutu kayaca isim verir.
  • İnce unsurlular, tabakalanma özelliğine göre laminalı tabakalanma (mikro tabakalanma) ve laminasız tabakalanma biçiminde gruplanır. İnce tabakalar şeklinde ayrılabilen ve dirençsiz olan laminalı pelitlere genel bir ifade olarak şeyl kullanılır. İnce tabakalar biçiminde ayrılmayan ve sert olan laminasız pelitler ise taştır. Tabaka özelliklerine göre ince unsurlulara kiltaşı, mil şeyli, çamurtaşı, marn şeyli, miltaşı, kilşeyli gibi adlar verilir.
  • Pelitlerin büyük kısmı uzun bir ayrışma dönemi geçirdikten sonra küçük boyutta unsur haline gelir. Bu materyal gücü az olan dış etkenlerle kolaylıkla taşınır ve durgun çökelme ortamlarında tortulanır. Deltalar, lagünler, akarsu, taşkın ovaları, göller, okyanusların abisal çanakları, derin şelf sahalarının sakin kısımları ve kıta yamaçları pelitlerin çökeldiği yerlerdir. Pelitler daha çok karasal ortamlarda meydana gelir. Ancak yer yer göl, deniz ve okyanus alanlarında da görülür. Pelitler içerisinde silisli ve kalkerli kavkılara, kalsiyum karbonat çökellerine, volkanik ince unsurlara rastlamak mümkündür. Ayrıca pelitler bakır, uranyum, manganez ve pirit gibi çeşitli mineral ve bolca organik materyal içerir. Pelit depolarında yer yer petrol yatakları oluşmaktadır. İnce unsurlu yapışık fiziksel tortullar seramik sanayi ve inşaat sektöründe kullanımıyla ekonomik öneme sahiptir.
  • Pelitlerin büyük kısmı uzun bir ayrışma dönemi geçirdikten sonra küçük boyutta unsur haline gelir. Bu materyal gücü az olan dış etkenlerle kolaylıkla taşınır ve durgun çökelme ortamlarında tortulanır. Deltalar, lagünler, akarsu, taşkın ovaları, göller, okyanusların abisal çanakları, derin şelf sahalarının sakin kısımları ve kıta yamaçları pelitlerin çökeldiği yerlerdir. Pelitler daha çok karasal ortamlarda meydana gelir. Ancak yer yer göl, deniz ve okyanus alanlarında da görülür. Pelitler içerisinde silisli ve kalkerli kavkılara, kalsiyum karbonat çökellerine, volkanik ince unsurlara rastlamak mümkündür. Ayrıca pelitler bakır, uranyum, manganez ve pirit gibi çeşitli mineral ve bolca organik materyal içerir. Pelit depolarında yer yer petrol yatakları oluşmaktadır. İnce unsurlu yapışık fiziksel tortullar seramik sanayi ve inşaat sektöründe kullanımıyla ekonomik öneme sahiptir.
Laminalı ve Laminasız İnce Unsurlu Yapışık Fiziksel Tortul Kayaçlar
  • Kil ve mil boyutundaki unsurların karışarak meydana getirdiği klastikler çamuru oluşturur. Çamur laminalı ya da laminasız olarak iki kısma ayrılır. Çamurun laminalı tabakalanması ve ince yapraklar biçiminde yarılıp parçalananına şeyl adı verilir. Şeyl, birbirine paralel düzlemler boyunca kolaylıkla ince ince ayrılan, gri, mor, siyah ve pembe renkleri olan, ince taneli, homojen ve kolay çizilebilen bir kayaçtır. Şeyl, arazide çeşitli biçimlerde bulunur ve isimlendirilir. Çamurlu tabaka içerisinde kil oranı fazla olan kayaç kil şeyli, mil oranı fazla olan ise mil şeyli olarak adlandırılır. Laminalı çamur bazen kalsiyum karbonat ve kilin karışımından da oluşur. Böyle çamurlar içerisinde kalsiyum karbonat oranı fazla olduğunda marn şeyli, kalsiyum karbonat oranı az olduğunda ise kil şeyli meydana gelir.
  • Laminasız ince unsurlulardan oluşan çeşitli kayaçlar vardır. Bunlara kil taşı, mil taşı, marn taşı, arjilit örnektir. Çoğunlukla kil boyutunda tanelerden oluşan, tamamen sertleşmiş yapışık klastik tortullara kil taşı ve mil boyutundaki tanelerden meydana gelen, pekleşmiş yapışık klastik tortullara mil taşı, çamurun sertleşmesiyle ise çamur taşı meydana gelir. Rekristalize olarak kısmen değişikliğe uğrayan ve sertleşen killi tortular ise arjilit kayacını oluşturur.
  • Laminasız ince unsurlulardan bir diğeri ise marn taşıdır. Marn kil ve kalkerden meydana gelen bir kayaçtır. Marnın birçok türü bulunmaktadır. Killi marn, kalkerli marn ve marn bunların en çok bilinenidir. Marn içerisindeki kalker oranı artarsa “kalkerli marn”, kil oranı çoğalırsa “killi marn” ve her iki materyal dengeli bulunursa marn olarak adlandırılır. Marn, gölsel ve denizel ortamlarda oluşur. Mavimsi, yeşilimsi, sarı, gri ve kırmızımsı renkleri vardır.
  • İnce unsurluların hepsini gözle ayırt etmek mümkün değildir. Bu kayaçların ayırımı özel alet ve yöntemlerle yapılır. İnce unsurlular bütün kırıntılı kayaçların yaklaşık % 40’ını oluşturur. İnşaatlarda kullanılması uygun değildir. İçerisindeki kil nedeniyle bünyesine çok su alarak kayganlaşan ve kolay dağılan bir kayaçtır.
Yapışık Klastik

Tortul Kayacın Adı

Tane Çapı (mm.)

Ve Tane Çapına Göre Adı

İri UnsurlularKonglomera2’den büyük yuvarlak materyalPsefitler

(Ruditler)

Breş2’den büyük köşeli materyal
Orta UnsurlularKuvars Taneli Kumtaşları

Arkozlar

Litarenitler

0.06-2Psammitler

(Arenitler)

İnce UnsurlularLaminalı0,06’den küçükPelitler

(Lutitler)

Laminasız

Organik (Organojen) Tortul Kayaçlar

  • Bitki ve hayvan oluşuklu kayaç organik yani organojen tortul kayaçtır. Bu kayaçların oluşumu canlıların hayati faaliyetlerine bağlıdır. Yaşamını kaybeden canlıların iskeletleri, kabukları, karbonlaşmış kalıntıları ya da kırıntıları organik tortulların ana materyalleridir. Bu kayalar kimyasal bileşimlerine göre silisli, karbonatlı ve karbonlu olmak üzere üçe ayrılır.

Silisli Organik Tortullar

  • Kabukları ya da iskeletleri silis içeren küçük organizmaların ölümlerinden sonra deniz ya da okyanuslarda birikmesiyle meydana gelen kayaçlardır. Silisli organik tortullara radiolarit ve diatomit iki örnektir.
  • Radiolaria mikro organizması ılıman ve tropikal kuşakta, kıtaların batı kıyılarında ve ekvatoral diverjans ile suppolar konverjans alanlarının dip sularında yoğun olarak yaşamaktadır. Radiolaria iskeletleri çeşitli şekillerdedir. Bu canlı öldükten sonra okyanus ya da derin denizler de birikerek taşlaşması radiolarit kayacını meydana getirir. Radiolarit sert, sık dokulu ve çok dirençli bir kayaçtır. Kayacın yeşil, kırmızı, kahverengi ve sarı renklerine rastlanır. Kuyumcuların mihenk taşı olarak kullandığı lüdit bir radiolarittir.
  • Diatome adındaki tek hücreli mikroskopik bitkilerin silisli kalıntılarının çökelmesi ve daha sonrada taşlaşması ile diatomit kayacı meydana gelir. Diatomeler soğuk ve derin denizler de yaşamını sürdürmektedir. Diatome kalıntıları önceleri bir çamur çökeli biçimindedir. Daha sonra birikim arttıkça pekleşmektedir. Pekleşmemiş olan diatomit elle ufalanabilir. Tebeşire ve kaoline benzemesine rağmen onlardan hafif, yumuşak ve boşlukludur. Rengi sarı ile beyaz arasında olup, gözenekli yapıya sahiptir. Ülkemizde Kızılcahamam (Güvem köyü çevresi), Sivas, Biga ve Kayseri neojen göl çökelleri içerisinde yer alır. Diatomit emici, süzücü ve boşluk doldurucu olduğu için günümüzde yalıtım, cila, plastik, dinamit, kimya ve boya işlerinde kullanılan bir kayaçtır. Ayrıca hafif tuğla imalatında ve yapı malzemesi olarak kullanılmaktadır.

Karbonatlı Organik Tortullar

  • Organik tortulların en yaygın olanı karbonatlı kayaçlardır. Kimyasal bileşiminin % 50’den fazlası karbonattan oluşan bütün kayaçlar bu gruba girer. Yeryüzünde sedimanter kayaçların yaklaşık % 10’u karbonatlı kayaçlardan meydana gelmektedir. Karbonatlı kayaçların içerisinde çeşitli detritik kayaçlar bulunsa da ana unsur karbonattır. Karbonatlı kayaçların bünyesinde kalsit ve dolomit mineralleri egemen karbonatlı minerallerdir. Karbonatlı kayaç olan kalker, dolomit ve mermerin ana unsurunu bu mineraller meydana getirir.
  • Karbonatlı kayaçların ana maddesini foraminifer, pteropod, kokolit gibi mikro organizmalar ile mercanlar, algler ve diğer denizel organizmaların kavkıları ve iskeletleri oluşturmaktadır. Kayaç ismini içerisinde bulunan asıl organizmadan alır. Kokolitli, nummulitli, rudistli, mercan kalkeri, lumaşel bu tür kayaçlara örnektir. Karbonatlı kayaçlar okyanus, deniz ve göllerde meydana gelebilir. Belirtilen canlıların iskelet ve kavkıları çökelir, diyajeneze uğrar ve çeşitli karbonatlı kayaçları oluşturur. Karbonatlı kayaların en yaygını kalker, dolomitik kalker ve dolomittir. Bu kayaçlar içerisinde kalsit, dolomit ve aragonit oranı % 50’den fazladır. Tabiatta kalker ve dolomit bazen saf olarak bulunur. Bu kayaçlarda yer yer tali derecede siderit, magnesit, feldispat, kuvars, glokoni ve kil mineralleri gibi mineraller de yer alır.
  • Karbonatlı kayaçlar oluşum süreçlerine göre temelde üçe ayrılır. Bunlar; fiziksel, biyolojik ve kimyasal karbonatlı kayaçlardır.
Fiziksel Karbonatlı Kayaçlar
  • Kalkerli bir alanın aşınması, taşınması ve biriktirilmesi ya da organizmaların kalkerli kabuk ve iskeletlerinin çökelmesi gibi mekanik süreçlerle meydana gelen kayaçlar fiziksel karbonatlı kayaçlardır. Bu kayaçlar tıpkı detritik tortullarda olduğu gibi çeşitli boyutlarda unsurlardan ve bunları birbirine bağlayan bir doğal çimentodan oluşur. Fiziksel karbonatlı kayaçların taneli kısmını kayaç parçaları, mikroskobik ve makroskobik organizma iskeletleri ve kavkılar doğal çimentosunu ise genelde kalkerli ve çok ince unsurlu çamurdan oluşan materyaller meydana getirir. Bu çamurun adı mikro kristalin kalsittir. Kısaca mikrit çamuru adı verilir.
  • Kokolit, foraminifer, pteropod, nummulit, gastropod, lamelibranş karbonatlı kayaların iskeletsel tanelerini oluşturur. Bu tür kayalar içerisinde belirtilenlerin dışında çeşitli hayvan dışkıları, yumrular, oolit ve pizolit gibi çeşitli taneler de yer alır. Tane çapları 2 mm.’den az ve balık yumurtası gibi biçimlenmiş, küçük küresel tabakalardan oluşmuş taneciklere oolit adı verilir. Pizolit de oolitle aynı özelliği gösterir. Ancak pizolitin tane çapı 2–10 mm. arasında olup, tane büyüklüğü bezelye kadardır. Her iki konkresyonun oluşumu bir iskelet kırıntısı veya bir kum tanesi ile başlar. Deniz dalgalandıkça yuvarlanan bu tanelerin çevresine aragonit çökelmesi olur ve daha sonra çökelme ürünü bir kartopuna benzer. Bu çökelme ürününün daha büyüğü onkolittir.
Biyolojik Karbonatlı Kayaçlar
  • Organizmaların yaşamlarını sürdürmek için gerçekleştirdiği faaliyetler sonucunda oluşan karbonatlı tortullara ise biyolojik karbonatlı kayaçlar adı verilir. Mercan resifleri ve alglerin çökelttiği karbonatlı kayaçlar bu tür kayaçlara örnektir. Mercan resifleri ve alglerin kendine özgü bir yapıları vardır. Bunlar çeşitli kayalar içerisine yerleşmiş ve büyümüş bir doma, ya da bir tepeye benzeyen oluşuklar olarak görülür. Genişlikleri birkaç cm.den birkaç km.ye kadar ulaşabilir. Kalınlıkları bazen yüzlerce metre olabilir.
Kimyasal Karbonatlı Kayaçlar
  • Kimyasal karbonatlı kayaçlar ileride açıklanacak olan kimyasal tortul kayaçlar içerisinde yer alır. Ancak karbonatlı organik tortullar bu bölümde işlendiği için kimyasal karbonatlı kayaçlar buradaki sınıflandırma içerisinde gösterildi. Kimyasal karbonatlı kayaçlara traverten, sarkıt, dikit, kalker tüfü ile doğrudan deniz suyundan ayrılarak çökelen kalsiyum karbonat örnektir.

Karbonlu Organik Tortullar

  • Bitkisel kökenli olan karbonlu organik tortulların asıl kütlelerini bitki ve bitki parçaları oluşturur. Bu tortulların kimyasal bileşiminin % 60’dan fazlası karbondur. Karbon oranının çok olması nedeniyle bu grup kayaçlara karbonlu organojen ya da kömürler adı verilir. Büyük bitki parçalarının kalın ve geçirimsiz sedimanlar altında mikro organizmaların da katkısıyla karbon bakımından zenginleşme sürecine kömürleşme adı verilir. Kömür içerisindeki karbon yoğunluğu bir yerden başka bir yere değişiklik gösterir. Kömürleşme sürecindeki karbon oranı oluşan kömürlerin çeşitlenmesine neden olur. Turba, linyit, taşkömürü (huy) ve antrasit buna örnektir. Bu kayaçlar hem karbon hem de diğer özelliklerle birbirlerinden ayrılırlar.

Kimyasal Sedimanter Kayaçlar

  • Kimyasal sedimanter kayaçlara zaman zaman çökeller adı da verilmektedir. Kimyasal çözünmeyle suya karışan tuzların ve minerallerin çeşitli kimyasal süreçler sonrasında uygun ortamlarda çökelmesiyle meydana gelir. Bu süreç içerisinde kimyasal sedimanter kayaçlar, ya doğrudan su içerisinde çözünmüş halde kalsiyum bikarbonatlı, demirli, silisli, dolomitli, alçılı, sodyumlu, potasyumlu, klorlu, borlu, nitratlı maddelerin çökelmesiyle ya da bu çözünmüş maddelerin değişerek başkalarının yerini alması ile oluşur. Suyun, taşıdığı çözeltiye doygunluğu ya da kimyasal değişimi çözeltinin çökelmesine neden olur. Çökelmeye bazı organizmalar da katkı sağlar. Çökelme çok çeşitli ortamlarda ve şartlarda gerçekleşebilir. Çökelmenin farklı ortamlarda ve farklı biçimlerde meydana gelmesi değişik kayaçların oluşmasına neden olur. Kimyasal tortul kayaçları çökelme ürünleri ve pedojenik sürecin sert kabukları olarak iki kısımda incelemek mümkündür.
  • Kimyasal tortul kayaçlarda çözünmüş materyal çeşitli biçimlerde çökelmeye uğramaktadır. Temel olarak çökelme ürünleri iki kısma ayrılır. Bunlardan ilki buharlaşma sonucu çökelen evaporitler diğeri ise kimyasal yolla çökelenlerdir. Jips, halit (kaya tuzu), anhidrit, nitrat ve bor tuzları evaporit çökel, traverten, gayserit (silisli), sarkıt, dikit, kalker tüfü, kalker konkresyonu ve yumrular ise kimyasal çökeldir

Buharlaşma Çökelleri (Evaporitler)

  • Yeryüzünde dağılış alanı, yer şekli oluşum sürecindeki yeri ve ekonomik önemi nedeniyle diğer kimyasal tortullardan daha önemlidir. Evaporitler, sıcaklığın yüksek, bağıl nem oranının düşük, buharlaşmanın yağıştan fazla olduğu kurak (arid) ve yarı kurak (semi arid) iklim bölgelerinde kimyasal çökelmeyle oluşur. Bu koşullar negatif hidrolojik bilânço gösteren iç denizlerde (Akdeniz gibi), gideğenden yoksun kapalı havza göllerinde (Tuz gölü, Acıgöl gibi), playalarda (Haymana – Konya arasındaki playalar gibi) ve deniz bağlantısı zayıf lagünlerde (Basra körfezi, Kızıldeniz ve Ülkemizin güney ve batı sahillerindeki bazı lagünler gibi) bugün de görülmektedir.
  • Çökelme, su kütlesindeki minerallerin çözünme derecesine göre belirli bir sırayla gerçekleşir. Bu sıralamada önce kalsit, sonra jips, daha sonra ise halit ve diğer maden tuzları çökelir. Çökelme sırasında sıcaklık, buharlaşma ve tuz konsantrasyonu meteorolojik ve klimatolojik koşullara bağlı olarak değiştiği için çözünmenin durması, yavaşlaması ya da hızlanması çökelme sırasında bazı karışıklıklar oluşturur. Böylece depo bazen kalsit, dolomit, jips, anhidrit ve halitten oluşurken bazen de tuzla beraber çok farklı minerallerden meydana gelebilir. Denizel depolar kimyasal bileşim bakımından gölsel depolara göre daha çeşitlidir. Denizel depolar içerisinde karbonat, borat, sülfat, silikat ve klorit bulunurken gölsel depolarda ise karasal kökenli borat, nitrat ve sülfokarbonat yer alır. Bu çökeller paleoklimatolojik çalışmalarda önemli bilgi merkezleridir. Ayrıca evaporitler dünyada petrol yataklarının örtü kayaçları olarak bilinir.
  • Evaporitler tuzla doygun su çökelleridir. Bu çökellere kalker, dolomit, jips, halit (kaya tuzu), anhidrit, nitrat ve bor tuzları örnektir.

Sert Kabuklar

  • Pedojenik sürece bağlı olarak meydana gelen sert kabukların kimyasal bileşimleri ve oluşum ortamları birbirinden farklıdır. Bu kabuklar hem toprak malzemesi hem de sertleşmiş ve kaya özelliği almış olduğu için kimyasal tortul kayalardan sayılabilir. Sert kabuklar arazi yüzeyinde görülebileceği gibi toprağın yüzeyine yakın belirli derinliklerinde yer alabilir. Kabukların kimyasal bileşimleri silis, alüminyum, demir, kalsiyum karbonat, jips ve tuz belirtilen ortamların malzemesidir.
  • Dönemlik yağış rejiminin görüldüğü, yıllık ortalama sıcaklığın 20-25 ºC ve yıllık yağışın 500-1200 mm. arasında olduğu iklim bölgelerinde demirli, silisli, alüminyumlu kabuklar oluşur. Demirli kabuklara laterit ya da ferrikrust adı verilir. Bu kabuğun içerisinde demir, alüminyum, silis ve yer yer kaolinit gibi kil mineralleri bulunur. Bileşiminde yaklaşık % 80 demir ve alüminyum, % 20’den az silis hatta bazen silis % 1’e kadar düşmektedir. Kabuğun boşluklarında ise kil mineralleri yer alır. Ferrikrust; demir oksit ve alüminyum oksitin kimyasal olarak bulunduğu yerde sertleşmesi ile meydana gelir.
  • Aynı iklim bölgesinde oluşan bazı kabuklar ise alüminyumca ya da silisce zengindir. Boksit yataklarını meydana getiren alüminyumca zengin oluşuklara allitik ya da allikrust, silisce zengin kabuklara ise silkrust adı verilir. Silkrustun kimyasal bileşiminde % 90’dan fazla silis bulunur. Silis kumu, silis çakılı, kalsedon gibi materyallerden meydana gelen bir kabuktur.
  • Kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde ise kalkerli, jipsli ve kaya tuzlu kabuklar oluşur. Kimyasal bileşiminin yaklaşık % 85’i kalsitten meydana gelen kabuğa kalker kabuğu ya da kaliş adı verilir. Kalker çatlakları içerisine sızan su dolduğu yerde kayacı çözündürür. Gündüzleri hidrostatik basınç, kılcallık ve şiddetli buharlaşma etkisiyle sızan su kalsiyum bikarbonatlı olarak çatlaklardan tekrar yüzeye hareket eder. Çözünürlü su yüzeye çıktığında CO2’i atmosfere verir, su buharlaşır ve kalsiyum karbonat yüzeyde çökelir. Bu süreç tekrarlandığında yüzeyde sert beyaz bir kabuk meydana gelir. Kabuk kalınlığı sürecin tekrarlanması, kalkerin saflığı, iklim, kılcal çatlak özellikleri gibi durumlara bağlıdır. Jips kabuğunun ise kimyasal bileşiminin yaklaşık % 95’i jipsten meydana gelir. Bu kabuk bazen sert ve kristalli bazen ise gevşek ve pudra görünümünde olabilir. Tuzlu kabuklar ise buharlaşmanın çok şiddetli olduğu kapalı havzalarda rastlanır.
Gönderiliyor
Kullanıcı Oyları
( oy)

Yorum Bırak