Ege Bölgesi’nde Aydın iline bağlı bir ilçenin merkezidir. Küçük Menderes Irmağı’nın Ege Denizi’ne ulaştığı kesimin yakınında aynı adlı bir körfezin (Kuşadası Körfezi) kıyısında kurulmuştur.
Kuşadası’nın kurulduğu yerde Eskiçağ’da Neopolis, Marathesium, Ania, Anaea adlarıyla tarihi kayıtlara geçmiş bulunan kentler yer alıyordu. Fakat bu İlkçağ kentinden günümüze hiçbir kalıntı kalmamıştır. Kuşadası’nda ayakta duran tarihi yapıtlar ya Ortaçağ’a ya da daha sonraki dönemlere aittir. Kuşadası Kalesi de bir Ortaçağ yapıtıdır.
Kentin Türkçe adı da bu kalenin yerleştiği ve kıyıya çok yakın olan küçük bir adadan ileri gelir (bu küçük adaya Güvercin Adası ya da Kuş Adası adı verilir). Batı dillerinde Kuşadası’na Skalanova denilirdi. “Yeni İskele” anlamına gelen bu ad, Efes Limanı’nın Küçük Menderes’in taşıdığı alüvyonlarla kıyıdan içeride kalıp liman özelliğini kaybetmesi üzerine bu fonksiyonunun buraya geçmesi nedeniyle verilmişti. Bu iskele yeri elden ele geçtikten sonra, Roma imparatorluğunun 395 tarihinde ikiye bölünmesiyle Bizans’a bağlı kaldı. Fakat zaman zaman Bizanslılar’la Selçuklular ve Aydınoğulları Beyliği arasında önemli çekişmelere sahne oldu. 1413-1414 yıllarında da yani Çelebi Sultan Mehmet döneminde Osmanlı topraklarına katıldı.
Asıl gelişmesi ve uluslararası nitelikte bir turizm merkezi durumuna gelmesi cumhuriyet döneminde oldu, özellikle Efes’i ve Meryemana Evi’ni görmeye deniz yoluyla gelen turistlerin ilk uğrak yeri oldu. Nüfusu 1927’de 5.294 iken, bu sayı 1975’te 10.000’i (10.269), 1985’te 20.000’i (21.227), 1990’da da 30.000’i aştı (31.911).
1954 yılına kadar İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi iken bu tarihten sonra Aydın iline bağlandı. Son yıllarda Türkiye’nin en iyi “marina” larından birine kavuştu.