Kubbe Mimarisi Nedir? Osmanlı Ve Selçuklu'da Nasıl Yapılıyordu? | Onlinezeka

Kubbe Mimarisi Nedir? Osmanlı ve Selçuklu’da Nasıl Yapılıyordu?

Kubbeler, dairesel yapıları örten damlardır. Dörtgen yapılarda kareden daireye geçmek için iki yöntem uygulanır. Bingi üzerine oturtulan kubbede duvarların dört kenarına eğrisel üçgenler biçiminde taşıyıcı bölümler inşa edilir. Köşe bingisi üzerine yapılan kubbelerde her köşeye atılmış eğik kemerler kareyi sekizgene çeviren duvarları taşır.

Kubbenin içi ve dışı biçim ve kuruluş olarak değişir. Kubbe, Roma’dan Bizans’a geçmiş sonra da Doğu’dan Batı’ya dönmüştür. İslam mimarisinde en çok kullanılan tarz kubbeli yapılardır. Kubbe Türk mimarisinde de çeşitli şekilleriyle değişik tekniklerle inşa edilirdi.

Türkistan’da daha çok çift yüzeyli, sivri, soğan biçimi kubbeler görülür. Sultaniye’deki (Azerbaycan) Olcaytu Hüdabende Türbesindeki kubbe çift yüzeyliydi. İç içe yapılan iki kubbe yüzeyini birbirine kemerler bağlamaktaydı. Böylece kubbeler sağlam ve hafif bir şekilde yapılmış olurdu. Türkistan’da ve Semerkant’ta aralarında büyük boşluk bırakılmış çift yüzeyli kubbeler vardır. Bu kubbelerin dışta olanı soğan şeklinde, içte olanı ise sivri kemerli ve daha küçüktür. Bu tür kubbelerde yapıya istenilen yükseklik verildiği gibi iç taraf güneşin sıcağından da korunmuş olurdu.

Bunu da Okuyabilirsin...
Deri, Saç ve Tırnak Bakımı Nasıl Yapılır?

Dış kubbedeki itme kuvvetinin demirlerle ortadaki bir mile aktarılması, bu mil ve iç kubbe aracılığıyla da duvarlara düşey olarak gelmesi sağlanıyordu. Bu kubbe tipi Orta Asya’dan Bizans’a ve Rusya’ya yayıldı. Selçuklu ve Osmanlılar’da fazla kullanılmadı.

Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde kubbeler tek yüzeyli ve yarım küre şeklindedir. Bunun yanında hem mekânı genişletmek hem de büyük kubbeyi desteklemek amacıyla yarım kubbeler de yapılmıştır. Kubbeler dört duvar üzerine oturtulmuş veya kemerle taşınmış oluşuna göre yapı bakımından farklılıklar gösterir. Duvar üzerine oturtulmuş kubbelerde duvar köşelerinden kubbe yuvarlaklığına geçiş konsollar ve tramplar yardımıyla olur.

Diğerinde ise kubbe, kemerler üzerine oturtulmakta ve kubbe yuvarlağına geçiş pandantiflerle sağlanmaktadır.
Dört duvara oturan kubbeler İran’da çok kullanılmaktadır. Bu yapı şekli ahşabın az bulunduğu bölgelerde uygulanan kerpiç ev örtülerinin gelişmiş şeklidir. Duvarların birleştiği köşelerde küçük kemerler ve tramplar kullanılarak, bunların aralan duvar örülerek bağlanır. Böylece meydana gelen sekiz köşeli taban üzerine kubbe kolaylıkla yapılır.

Türk Üçgeni

Selçuklular zamanında inşa edilen binalarda kubbeye geçiş yelpaze şeklinde konsollar ile sağlanmıştır. Bir başka şekilde duvardan kubbeye geçişte Türk üçgeni kullanılır. Yalnız Türk mimarisinde görüldüğü için Türk üçgeni adı verilmiştir. Bu yüzeyler, bazen tekrar eğri üçgen yüzeylerle kesilerek prizmalar halinde plastik şekiller meydana gelir. Duvardan kubbeye bir başka geçiş de, aşağıdan yukarıya gittikçe genişleyen ve öne kaydırılan mukarnas sıralarıyla elde edilir.

Bunu da Okuyabilirsin...
Türkiye'deki Madenler ve Kullanım Alanları

Kubbe yapımında en önemli sorun kubbeden gelen yapı yüzünün taşınmasıdır. Bu soruna çözüm olması için kalın ve sağlam duvarlar yapıldı ama tam bir çözüm olmadığından bazen duvarlar ince yapıldı ve taşıma gücünü artırmak için payanda ayakları kullanıldı. Payandalar duvarda çıkıntı meydana getiren dikdörtgen kesinti bölümleridir. Bazı binalarda ise ağırlıkları aktarmak için payanda kemerleri kullanılmıştır. Ağırlık kuleleri büyük kubbelerin açma kuvvetini karşılamak için kullanılan bir yapı elemanıdır. Kalın duvarlar yerine yapılmış bir sistemdir. Binanın dış görünüşünü bozmamak ve taşıyıcı ayakların dengesini sağlamak için bu ayakların üstüne taştan kuleler inşa edildi. Bu kuleler Osmanlı mimarisinde sıkça uygulanan bir tekniktir.

Gönderiliyor
Kullanıcı Oyları
( oy)

Yorum Bırak