Kızıldeniz Nerededir? Kızıldeniz Hakkında Her Şey | Onlinezeka

Kızıldeniz Nerededir? Kızıldeniz Hakkında Her Şey

Kızıldeniz Nerededir? Kızıldeniz Hakkında Her Şey

KUZEY – doğu Afrika ile Arap Yarımadası arasında, kuzeybatı- güneydoğu doğrultusunda uzanan Kızıldeniz; kuzeyde Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e, güneyde ise Babülmendep Boğazı yoluyla Hint Okyanusu’nun bir parçası olan Arap Denizi’ne (Aden Körfezi) bağlıdır. Kuzeyde ikiye ayrılarak, aralarında Sina Yarımadasının da bulunduğu Süveyş ve Akabe körfezlerini meydana getirir.

Kızıldeniz, Pliosen Devri’nde Toros Dağları’ndan Zambezi’ye kadar uzanan büyük kırılma ve çökmeler sistemini meydana getiren yer kabuğu hareketleri sırasında oluşmuştur. Yüz ölçümü
442.000 km, uzunluğu 2.230 km ve genişliği ise (Massaua doğrultusunda) 320 km’dir. Ortalama derinliği 500 m’nin biraz üzer inde, en derin yeri ise 2360 m’dir. Su değişiminin çok zor olması, tatlı su getiren akarsuların yokluğu, yağışların çok seyrek, buharlaşmanın çok fazla olması gibi nedenlerle tuzluluk derecesi çok yüksektir (% 40 dolayında); ortalama sıcaklığı 25°C ile 32°C arasında değişir. Kızıldeniz adının verilmesine neden olan yüzey sularının kırmızı rengini, yosunları verir. Denizin kıyıları boyunca çok bol olan mercanlar da balıkçılığı ve kıyıya çıkışı zorlaştırır, özellikle Süveyş Kanalı’nın açılmasından sonra Avrupa ile Asya arasında önemli bir yol haline gelen Kızıldeniz’in başlıca limanları Süveyş, Cidde, Hudeyde ve Massaua’dır. Kızıldeniz üzerinde bazı adalar da vardır. Bunların başlıcaları Tiran ve Farasan adaları ile Dahlak Takım adalaradır.

Bunu da Okuyabilirsin...
Kızılırmak ve Yeşilırmak Nerededir? Kızılırmak ve Yeşilırmak Hakkında Her Şey

Batı dillerinde öteden beri Erythraeum mare ve Mare remrum gibi kırmızı renkle ilgili adlarla anılan Kızıldeniz’in tarihi çok eskilere dayanır. Musa’nın önderliğinde Mısır’dan çıkan İbraniler vaat edilmiş topraklara (Filistin) doğru giderlerken, kendilerini yoketmek amacıyla izleyen Mısır Ordusu’nun elinden kurtulmak için Akdeniz’i yürüyerek geçerler. Ancak, onlara geçit veren Kızıldeniz, arkalarından gelen Mısır Ordusu’nu kabaran sulan, azgın dalgaları arasında topluca yok eder. Araplarca fırtınalı bir deniz olarak bilinen Kızıldeniz, gemicilik için tehlikeli sayılırdı. Ancak yine de Hint Okyanusu ile Mısır arasında bir ticaret yolu olarak önemini uzun süre korudu. Abbasiler döneminde Kızıldeniz, baharat ticaretinin ana yollarından biri oldu. Hint Okyanusu’ndan gelen gemiler Aden’e uğradıktan sonra sırasıyla Cidde’ye, Medine’nin limanı El-Car’a, El Kusayr, Kuz ve Ayzab’a giderlerdi. 15. yüzyıl ortalarından başlayarak Baharat Yolu üzerinde egemenlik kurmak isteyen Portekizliler, Hollandalılar, İngilizler, ve Fransızlar Kızıldeniz’in güney kıyılarında bazı siyasal ve askeri etkinliklere giriştiler. Ancak, 16. yüzyılda tüm Kızıldeniz kıyılarının Osmanlı yönetimine girmesi üzerine Avrupa ticaret gemileri Ümit Burnu bulunana kadar Baharat Yolu’nun bu bölümünü Türkler’e yüksek miktarlarda geçiş vergisi ödeyerek kullanmak zorunda kaldılar. Ümit Burnu’nun bulunmasıyla Hindistan ile Avrupa arasındaki ticaret yolu olarak önemini yitiren Kızıldeniz, Süveyş Kanalı’nın açılması (1869) ve buharlı gemilerin deniz ticaretinde devreye girmeleri üzerine eski önemini kazandı.

Bunu da Okuyabilirsin...
Topraktaki Su Çeşitlerinin Özellikleri
Gönderiliyor
Kullanıcı Oyları
( oy)

Yorum Bırak