Kastamonu’da tarihi ve turistik yerler.in tam listesi. Kastamonu’da gidilecek yerler ve dönüşte alınacaklarla ilgili kısa, doyurucu bir yazı hazırladık. Deniz ve ormanın ortak büyü oluşturduğu Kastamonu’dayız. Bir Kastamonu gezisinde öne çıkan üç üstün özellik vardır. Doğası, tarihi ve denizi. Kastamonu’yu görmek için çok neden var ama Küre Dağları kesinlikle ilk neden olmalı. Gideros Koyu da ikinci büyük neden…
Küre Dağları Milli Parkı
Küre Dağları Milli Parkı, 37 bin hektarlık alanda kanyonlar, şelaleler ve ormanıyla başlı başına bir gezi beldesi özelliği taşımaktadır. Çok çeşitli ekosistemlerin barındığı ormanda yaban hayatı koruma çalışmaları yapılmaktadır. Avrupa’nın Seçkin Milli Parkları arasında yer alan Küre Dağları Milli Parkı içinde çok sayıda tur güzergahı bulunmaktadır.
Valla Kanyonu
Küre Dağlarındaki valla Kanyonu, dünyanın en derin kanyonlarından biridir. Tehlikeli bir geçiş olduğu için mutlaka rehber ve özel ekipmanlar gerekiyor. Zaten tersine izin verilmiyor. Bu arada Valla Kanyonundaki ahşap teras çok özel bir sunum olarak karşımıza çıkıyor.
Horma Kanyonu
Valla Kanyonuna göre daha az tehlikeli. Ilıca Şelalesinin başlangıcı olan Horma Kanyonu yakınlarına kadar uzanan yürüyüş parkuru mevcut. Bu nedenle daha keyifli.
Ilıca Şelalesi
Bölgede tesisler, kamp alanı ve bungalow evler var. Şelalenin yüzülecek alan konusunda cömertliği sık rastlanılan durum değil. Bu benzersiz doğal güzelliğin suyunda sabah serinliğinde yüzme keyfi size kalmış.
Çatak Kanyonu
Dünyanın en büyük dördüncü kanyonu olan Çatak Kanyonu; Çatak Köprüsü’nün 1-2 km yakınından başlayıp, Nalbantoğlu Köyü’ne kadar devam etmektedir. Köyden sonra aynı şekilde kesintisiz olarak İnönü’ne kadar devam etmekte.
Zümrüt Köy
Geleneksel Karadeniz mimarisinin en güzel örneklerinden olan ahşap evlerinin yer aldığı Zümrüt Köy, ormanın içinde sakin, sessiz bir yerdir. Çatak Kanyonu’na 26 Km uzaklıktadır. Çevre ve Orman Bakanlığınca “Eko Turizm Merkezi” ilan edilen Zümrüt Köyü, Küre Dağları Milli Parkı güzellikleri arasındaki yerini fazlasıyla hak ediyor.
Gideros Koyu
Gidero Koyu’na ayrı bir parantez açmak lazım. Gideros Koyun’daki ilk yerleşimin MÖ 15.Yüzyılda kadın savaşçılar topluluğu olan Amazonlar tarafından kurulduğu biliniyor.
Loç Vadisi
Valla Kanyonunun çıkışındadır. Burası, tüm milli park genelinde yeşilliği ile daha da öne çıkan bir bölge. Bir an önce görülmeli yoksa HES çalışmaları nedeniyle bu şansı yitirebilirsiniz.
Kastamonu Merkez
Kastamonu Merkez denilince ilk akla gelenler Kastamonu Kalesi ve Saat Kulesi’dir. Nasrullah Cami, Mahmut Bey Cami, Kurşunlu Han, Arkeoloji Müzesi, Münire Sultan Medresesi ve El Sanatları Çarşısı ile Yakupağa Külliyesi mutlaka gezilecek yerlerdir. Belirttiğimiz bu yapıların her biri özel doku ve yapı örnekleri olarak dikkat çekmektedir. Örneğin Kastamonu merkeze 18 Km uzaklıktaki Kasaba Köyünde bulunan ve ahşap olan Mahmut Bey Cami, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.
Taşköprü
Geleneksel Kastamonu evlerini görmek için en ideal yer Taşköprü. Pompeipolis Antik Kenti burada bulunmaktadır. Taşköprü’ye gitmişken, kuyuda pişirilen patentli Kuyu Kebabı lezzetini mutlaka tatmalısınız.
İnebolu
Tarihi, ince dar sokakları ve aşı boyasıyla renklendirilip bordo rengi kazandırılmış evleri bir tarafa, İnebolu’nun Kurtuluş Savaşımız için özel bir yeri var. Bunu anlamak için İnebolu Kent Müzesini mutlaka gezmelisiniz.
Kastamonu Dönüşü Neler Alınmalı?
Her ne kadar, “Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat” sözü kullanılsa da gidilen yerlerden dostlara ve akrabalara hediyeler getirilmesi hoşluk yaratmaktadır. Sadece hediye için değil, kendi kullanımınız için de aynı şey geçerli. Kastamonu, hediye alımı için fazla seçeneklere sahip. İlk akla gelen ünü dünyaya yayılan Taşköprü sarımsağı. Lezzeti Kayseri Pastırması ile yarışan Kastamonu Pastırması, Siyez Bulguru ve çekme helva…
