Kastamonu Şehri Nerededir? Kastamonu Hakkında Her Şey | Onlinezeka

Kastamonu Şehri Nerededir? Kastamonu Hakkında Her Şey

Kastamonu Nerededir?

Kastamonu kenti, İlgaz Dağlan’mn kuzey yamaçlarından inerek Göktrmak ‘a kavuşan Karaçomak Deresi vadisinde kurulmuştur. KARADENİZ Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nde yer alan Kastamonu ili, kuzeyde Karadeniz kıyılarıyla sınırlanır. Yüzölçümü 13.108 km1 olan il, büyüklük bakımından, illerimiz arasında 19. sıradadır.

Yüzölçümü: 13.108 km Nüfusu: 423.611 (1990 sayımı).
Nüfus yoğunluğu: 32. Komşu olduğu iller: Zonguldak, Bartın, Sinop, Çorum, Çankırı.

Yüzey şekilleri

Kastamonu ili, Batı Karadeniz Dağları’nın ilk iki sırasıyla engebelenmiştir. Birinci sırayı Karadeniz’e paralel olarak uzanan ve kıyının hemen gerisinde başlayan Küre (ya da Isfendiyar) Dağları oluşturur. Ayancık-lnebolu gerisinde 1.500 m’yi aşan Küre Dağlan’nın en yüksek noktası, Yaralıgöz Doruğu’nda 2.000 m’yi aşar (2.019 m). Bu sıra ile ikinci sırayı oluşturan İlgaz Dağlan’nı, Gökırmak (Kızılırmak’ın bir kolu) Vadisi birbirinden ayırır. İlin güneydoğu kesiminde bulunan İlgaz Dağları, güneybatıya doğru Çankırı ilinde devam ederse de, en yüksek noktalan (2.587 m) Kastamonu ilinin sınırları içindedir.

İklim

Kastamonu ilinde, kıyılar ve kıyı dağlarının denize bakan yamaçları ile dağların denizden ayırdığı yüksekçe tabanlı ovalar arasında, büyük iklim farkları vardır. Kıyıda kışları ılık, yazlan serin, yağışları bol (İnebolu’da en soğuk ay ortalaması 6.6°C, en sıcak ay ortalaması 21.4°C, yıllık yağış tutarı 1.052 mm), her mevsimi yağışlı bir iklim hüküm sürerken, dağların gerisinde iklim sertleşir, yağışlar azalır. Bu kesimin iklimine örnek alabileceğimiz il merkezinde, en soğuk ay ortalaması —1.1 °C, en sıcak ay ortalaması 20.2°C’dir. Bugüne değin ölçülen en düşük sıcaklık —26°C (9 Ocak 1935), en yüksek sıcaklık ise 38.9°C’dir (18 Temmuz 1962). Kastamonu’da ortalama yıllık yağış tutan, 450 mm’dir.

Bitki örtüsü

Kastamonu ilinde ormanlar geniş yer tutar. Kıyı kesiminde nemcil orman bitkileri görülür. Alçak kesimlerde kayın, gürgen ve meşe gibi yayvan yapraklılar ağır basar, İç kesimlerdeyse kurakçıl orman bitkileri bulunur.

Orman örtüsü bakımından zenginliğini korumuş olan Küre (Isfendiyar) Dağları’nda kereste üretiminde önemli bir yer tutar. Zindan ve Çangal ormanları vardır. Bu dağların 450-800 metreler arasındaki yüksekliklerinde meşe, gürgen ve şimşir ağaçlarına rastlanır. Küre – İnebolu ve Cide çevresinde yer yer saf olarak, yer yer de gürgenlerle karışık olarak kayın ormanlarına rastlanır. Kayın ormanlarının en çok yaygınlaştığı kademe, 800-1.100 m’ler arasındaki kesimdir. Dağların 1.500 m’ye kadar olan yüksek kesimlerinde göknar, karaçam ve sarıçamlara rastlanır.

Akarsular

İlin bütün suları Karadeniz’e dökülür.

Doğu ve güney kesimlerdeki sular Gökırmak ve Devrez Çayı aracılığıyla Kızılırmak’ta, güneybatı kesiminin sularıysa Araç ve Soğanlı çaylan aracılığıyla Filyos Çayı’nda toplanarak Karadeniz’e ulaşır. Doğrudan doğruya Karadeniz’e dökülen akarsular da vardır. Bunların en önemlisi Devrekâni Çayı’dır.

Bunu da Okuyabilirsin...
Teşkilatı Mahsusa nedir?

Kastamonu kenti, cumhuriyet döneminde hızla gelişti ve modern bir görünüm kazandı.

 

Nüfus ve kentler

Son nüfus sayımının (21 Ekim 1990) sonuçlarına göre, Kastamonu’nun 1990 yılındaki nüfusu 423.611, nüfus yoğunluğu da 32 idi. Nüfus yoğunluğu, kıyı ilçelerinde 50’yi (İnebolu’da 69), hatta bazı kesimlerde 100’ü aşar. İç kesimdeki bazı ilçelerdeyse 20’nin bile altına düşer (Küre’de 19, Daday’da 16). İl nüfusunun yüzde 20’si, nüfusları 10.000’i aşan üç kentte (Kastamonu, Tosya, Taşköprü) toplanmıştır. Bu kentlerden yalnızca birinin (Kastamonu) nüfusu 50.000’i geçer.

Kastamonu kenti

İlin merkezi olan Kastamonu kenti, İlgaz Dağlan’nın kuzey yamaçlarından inerek Gökırmak’a kavuşan Karaçomak Deresi (ya da Kastamonu Suyu) vadisinde kurulmuştur. Deniz düzeyinden 790 m yüksekte olan kent, Karaçomak Deresi’nin iki yakasındaki çukur alandan başlayarak, vadiyi çevreleyen yamaçlara doğru tırmanır. Sözü edilen derenin iki yakasını geniş caddeler boylar ve dere üstündeki köprülerle birbirine bağlanır. Kentin iş merkezi, derenin sol (batı) yakasında, resmi binalar ise daha çok sağ (doğu) yakasında bulunur.

Kastamonu kentinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. İlkçağ’da ve Ortaçağ’da Paflagonya adı verilen yörede yer alan kentin, Bizanslılar’ın imparatorluk hanedanı Komnenos’lar tarafından kurulduğu ve adını da aynı aile tarafından burada yaptırılmış olan “Kastra Komneni” (Komneni Kalesi)’ nden aldığı söylenir. Kent uzun süre Bizans yönetiminde kaldı ve bu dönemde “Kastamon” adıyla anıldı. Malazgirt Zaferi’nden (1071) az sonra Süleyman Şah’ım ve beylerinden Emir Gazi Gümüştigin tarafından Bizanslılar’dan alınan (1084) Kastamonu, merkezi Sivas olan Danişmendoğulları Beyliği’nin topraklarına katıldı. Yalnız Birind Haçlı Seferi (1096-1099) sırasında Komnenoslar yönetimindeki Bizanslılar Kastamonu’yu yeniden ellerine geçirdiler. 1223 yılında, Selçuklu Sultanı I. Alaettin Keykubat’ım komutanlarından Hüsamettin Çoban, Kastamonu’yu ikinci kez Türkler’e kazandırdı. Kastamonu bu yörede kurulan Çobanoğulları Beyliği’nin merkezi oldu. 14. yüzyılın başlarında ani bir baskınla Kastamonu’yu ele geçirip Çobanoğulları Beyliği’ne son veren Süleyman Paşa, burayı Candaroğulları Beyliği’ne kattı (1309). Aynı yüzyılın sonunda da Yıldırım Bayezit tarafından Candaroğulları Beyliği’ne son verilince Kastamonu da Osmanlı topraklarına katıldı (1392). Ankara Savaşı’ndan sonra Timur, Kastamonu ve çevresini İsfendiyar Bey’e vererek Candaroğulları Beyliği’ni yeniden canlandırdı. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Seferi dönüşünde kent ve çevresi kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı (1462). Osmanlı idari teşkilatında, Kastamonu, Anadolu Eyaleti’ne bağlı bir sancak merkezi idi. Fatih’in küçük şehzadesi Cem, Kastamonu’da altı yıl Sancak Beyliği yapmıştı. Daha sonraki yüzyıllarda Celali ayaklanmalarından etkilenen kent, ticaretteki önemini korudu. Tanzimat’tan sonra kurulan Kastamonu vilayetinin merkezi oldu. 19. yüzyılda yollarının yetersizliği ve güvensizliği yüzünden ticaret yaşamı sönükleşti, geriledi ve nüfus kaybetti.

19. yüzyılın sonlarında nüfusu yaklaşık 15.000 idi. Cumhuriyet dönemindeki ilk sayımda (1927) 14.359 olan nüfus, 1945’te 13.869’a düştü, 1955’te 15.000’i, 1960’ta 20.000’i, 1990’da ise 50.000’i aştı (51.580).

Kastamonu kentindeki en önemli tarihi eserler Çobanoğlu, Candaroğlu ve Osmanlı dönemlerine aittir. Komnenos Sülalesi’nin yaptırdığı Kastamonu Kalesi bile günümüzdeki görünümünü Candaroğulları döneminde kazanmıştır. İç kale on beş büyük burç ve kuleyle güçlendirilmiştir. Moloztaş ve harçla yapılmış olan Kastamonu Kalesi, OsmanlIlar döneminde de onarım görmüştür. Kapısı kuzeydoğuya bakan kalede sarnıçlar, kaya mezarları ve bir de tünel vardır. Kale günümüzde gözetleme kulesi olarak kullanılmaktadır.

Bunu da Okuyabilirsin...
Osmanlı'da Yaygın Eğitim Kurumları Nelerdir?

Birbirlnderı güzel toylarla İlginç bir tatil beldesi olan Cide’nin çevresinde kıyı boyunca küçük balıkçı köylerine rastlanır. Fotoğrafta Cide Çoban Kalesi görülüyor.

Yılanlı Darüşşifa ise Atabey Camisi ile aşağı-yukarı aynı yıllarda Muinüddin Süleyman Pervane’nin oğlu Ali tarafından yaptırılmıştır. Batı duvartndaki beyaz mermer üzerine işlenmiş olan yılan motifi nedeniyle “Yılanlı Darüşşifa” adıyla tanınmıştır. Osmanlı döneminin sonlarına doğru tekke haline getirilen bina, günümüzde çok bakımsızdır. Girişi geometrik ve bitkisel motiflerle süslüdür.

Candaroğulları döneminden kalan camilerin en eskisi 1353 tarihli Eligüzel Camisi’dir. Bu cami, İbni Neccaroğiu Hacı Nusret tarafından “İbni Neccar” Camisi olarak da bilinir. Kesme taştan yapılmış olan cami, kareye yakın planlıdır. Üç kubbeli ve dört sütunlu olan son cemaat yeri kiremitle Örtülüdür. Meşeden yapılmış olan kapı kanatları ağaç oymacılığının güzel örneklerindendir (bu kapı kanatları şimdi Kastamonu Müzesi’ndedir). Caminin mimberi de ağaçtan yapılmıştır. Candaroğlu İsmail Bey’in yaptırdığı İsmail Bey Külliyesi de cami, türbe, medrese, hamam, han ve imaretten oluşmaktadır. Bu külliye içindeki İsmail Bey Camisi 1451 yılında yaptırılmıştır. Cami ters (T) planlıdır. Son cemaat yeri, köşeli altı sütun üzerine oturan beş kubbeyle örtülmüştür. Mermer kapısı geometrik motiflerle süslenmiştir. Camiyi tuğladan sekizgen kasnaklara oturan iki kubbe örter. Mihrap ve mimberi alçıdan yapılan caminin kuzeyinde imaret ve san kesme taştan yapılmış on sanduka!) İsmail Bey Türbesi bulunur.

Osmanlı eserleri içinde en büyüğü ve en ünlüsü Nasrullah Camisi’dir. Bu, aynı zamanda kentin de en büyük camisidir. Kentin tam ortasında çarşı içinde bulunan bu cami, 1506’da Kadı Yakuboğlu Nasrullah tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde Kastamonu’da yapılan camiler arasında ilk inşa edilendir. 1746, 1875 ve 1945 yıllarında onarım görmüştür. Birkaç kez onarım gördüğü için de orijinalliğini yitirmiştir. Kesme ve moloz taştan yapılmış olan caminin son cemaat yeri on sütun üzerine oturan yedi kubbeyle örtülmüştür. Ana mekân ise dört köşeli altı ayak ve kemerler üzerine oturan dokuz kubbeyle örtülüdür. Minaresi camiden ayn yapılmıştır. Sinanbey Camisi ile Şeyhşabanıveli Camisi öteki önemli Osmanlı yapıtlarıdır. Karaçomak Deresi üzerindeki, dört gözlü Nasrullah Köprüsü de kentin simgesi haline gelmiş tarihi yapıtlardandır.

Tosya kenti

İlin ikinci büyük kenti olan Tosya, Kastamonu’yu Çorum’a bağlayan yolun üzerindedir. Ortasında Devrez Çayı’nın geçtiği bir ovanın kuzey kenarındaki tepelik bir alanda, İlgaz Dağlan’ndan inen bir vadinin kenarında kurulmuştur. 1927’de nüfusu 9.676 iken 1935’te 10.000’i geçmiş (10.048), ama 1940’ta bu sayının altına düşmüş, 1945’te yeniden 10.000’i geçerek sürekli artmış, 1990’da da 22.810’a ulaşmıştır.

Bunu da Okuyabilirsin...
18 Mart Çanakkale Zaferi İle İlgili Yazı

Taşköprü kenti

Kastamonu’yu Sinop’a bağlayan yol üzerinde Gökırmak’ın sağ kıyısında kurulmuştur. Roma döneminde burada “Pompeipolis” adlı bir kent vardı. 1927’de nüfusu 3.329 olan Taşköprü, 1985’te 10.000’i aşmış (10.169), 1990’da 11.454’e ulaşmıştır.

Ekonomik yapı

İlde ekonomi büyük ölçüde tarıma dayanır. Tarım alanlan içinde en geniş yeri tahıl tarlaları tutar. Tahıl türleri arasında buğday başta gelir (1988’de 127.000 hektarlık alandan 187.000 ton). İkinci sırayı arpa alır. Mısır ekimi de önemlidir. Sulak vadi tabanlarında çeltik tarımı yapılır (en çok Gökırmak ve Devrez vadilerinde gelişmiştir). Sanayi bitkilerinden en çok şekerpancarı üretilir.

Kastamonu ilinin geleneksel sanayi bitkisi olan kenevir, eskiden birinci sıradaydı. Bugün yerini şekerpancanna bırakmıştır. Meyve üretiminde, elma ilk sıradadır. Genelde Türkiye yıllık kenevir üretiminin %60’ını Kastamonu ili karşılar. En çok kıyı kesimiyle Devrez ve Gökırmak vadilerinde görülen elma ağaçlarının il sınırlan içindeki sayısı 1.000.000′ u aşmıştır (1988’de 1.349.000). Ağaç sayısı bakımından ikinci sırada fındık gelir (1988’de 780.000 ağaç).

Kastamonu ilinin hayvan varlığında koyunun ardından ikinci sırada tiftik keçisi gelir. Sığır ve kılkeçisi sayısı azdır.

Kastamonu ili sınırlan içindeki en önemli yeraltı zenginliği Küre’deki pirit yataktandır. Bozkurt ilçesinde küçük bir cıva işletmesi vardır. Azdavay’daki kömür ocakları bugün terk edilmiş durumdadır.

Kastamonu ilindeki yeraltı kaynakları arasında çök sayıda şifalı su kaynağı da vardır. Ama bunlardan yeterince yararlanılmamaktadır. Bu şifalı sular arasında merkez ilçedeki Ballıköy Acısuyu, Çelikören Maden Suyu, Araç’taki Acı-su, Devrekâni’deki Kurugeçe Acısuyu, Çatalzeytin’deki Sankonak, Tosya’daki Aşağı Perçin ve Çaybaşı Maden sulan sayılabilir.

Kastamonu ilindeki başlıca sanayi kuruluşları

Küre Bakırlı Pirit İşletmesi, Kastamonu Şeker Fabrikası, Süt Mamulleri Fabrikası, Taşköprü Kendir Sanayisi Müessesesi, Taşköprü SEKA Tesisleri, Devrekâni Yem Fabrikası, Cide Kereste Parke Fabrikası’dır

Bunlardan Kastamonu Şeker Fabrikası 1963 yılında, günde 1.200 ton pancar işleyebilecek bir kapasite ile kuruldu. Daha sonraki yıllarda genişletilerek kapasitesi 1.600 tona çıkarıldı. Yılda 60.000 ton kadar şeker üretilebilmektedir. Yan ürün olarak da melaslı kuru küspe üretilir.

Taşköprü’de 1984 yılında işletmeye açılan SEKA’ya bağlı fabrika ise kendir lifini değerlendirerek sigara kâğıdı üretmektedir. Kapasitesi yılda 5.000 ton sigara kâğıdı üretecek düzeydedir.

Ayrıca çeltik ekimi yapılan kesimlerde çeltik fabrikaları vardır. Bunlar özellikle Tosya’da yoğunlaşmıştır. Kastamonu çevresi mesire yerleriyle doludur.

Kastamonu ilinin ulaşım ağı, doğu-batı doğrultulu vadilerden geçen yollarla, bunları dik olarak kesen ve dağ sıralarını aşan kuzey-güney doğrultulu yollardan oluşur. Batıdan, İstanbul doğrultusunda gelen karayolu, Araç Vadisi’nden geçerek Kastamonu iline girer ve daha doğuda Gökırmak Vadisi’nden geçerek il topraklarından çıkar. Bu yoldan Kastamonu kentinde kuzeye ayrılan bir yol, İsfendiyar Dağları’nı Ecevit Geçidi’nde aşarak, inebolu’da Karadeniz kıyısına ulaşır. Aynı yol güneye doğru uzanarak İlgaz Dağlan’nı aşar ve Çankırı üzerinden Ankara’ya erişir.

 

Gönderiliyor
Kullanıcı Oyları
( oy)

Yorum Bırak