Perma, hatun kişilerin saçlarına başlarına yaptırdıkları kıvrık kıvrık olan bir saç modelidir, Ve bu modeli kadınların kafalarına takmalarına neden olan ilk kişi, yani başka bir deyişle kadınların saçlarını kıvrıştıran ilk insan, gözleri akla karayı bile seçemeyen, neredeyse hiç görmeyen bir kuafördür.
Adı Kari Ludwig Nessler. Kendisi oldukça yoksul bir ayakkabıcının oğlu olarak 1872 yılında dünyaya ingaaa dedi. Aile efradının isteği üzerine yıllarca baba mesleğini sürdürdü. Fakat gözleri hiç de iyi görmediğinden ayakkabı yaparken çekici durmadan eline patlatıyor ve parmaklarını davul ediyordu. Bir süre sonra artık bu işi kesinlikle yapamayacağına ikna olan Nessler, baba mesleğini bırakıp kuaför olmaya karar verdi. Oldu da. Yaptığı ilk saçlar İsviçreli kadınların kafasındaydı. Parisli modacı Marcel Grateau’nun icadı olan “Marcel dalgaları” isimli saç modelini duyunca bu modeli öğrenmeye karar verdi. Bu hevesle soluğu Paris’te alan Nessler, burada dalgalı saçların nasıl ahenkle dans ettiğini öğrendikten sonra 1901 yılında Londra’ya gitti ve oradaki kadınların saçlarına uzun ömürlü Marcel bukleleri yapmaya başladı.
Günlerden bir gün müşterilerinden birinin saçında bu yöntemi deneyen Nessler, o kadar kalıcı bir kıvırcıklık sağladı ki, saçından oldukça memnun kalan kadın uzun bir süre kuaföre uğramadı. İlk permalı saç modelini bulan Nessler, işini hakkıyla yapmış ve saçını yaptığı kadını, kuaföre zırt pırt para dökmekten kurtarmış oldu.
Bu kalıcı saç modelini başka hanımlarda da deneyen Nessler’in bir yandan başarısı artıyor, diğer yandan suyu ısınıyordu.
Saçları bozulmayan ve bu modelden çok memnun olan kadınlar artık kuaföre uğramaz olunca, patronu kepenkleri İndircez korkusuyla Nessler’i arka kapıdan nazikçe şutladı.
Teşekkür beklerken İşten atılan Nessler, Allah’tan çok tutumlu biriydi de, çalıştığı süre içerisinde biriktirdiği parayla kendi adına ufak bir salon açıp, saç yapımına burada devam etti.
Ekim 1906 yılında açtığı salonuna şehrin en ünlü kuaförlerini davet eden Nessler, en ufak bir fesatlık etmeden onlara permanın nasıl yapılacağını öğretti. Fakat bu durum diğer kuaförlerin hiç de hoşuna gitmedi. Çünkü perma kalıcılığını uzun süre koruyan bir saç modeli olduğundan, permalı kadınlar da haliyle uzun süre kuaföre gitmiyor, dolayısıyla kuaförlerin de kasaları çın çın ötmüyordu.
Bu yüzden onlar bu işe hiç soyunmadılar ama Nessler, perma olayına var gücüyle devam etti. Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla Amerika’ya göç eden bu istikrarlı kuaförün meşhur perması, o dönemin ünlü dans yıldızı İrene Castle’ye de nasip olunca, perma modası bütün Amerika’ya yayıldı ve o gün bu gündür saçlar kıvrık kıvrık edilmeye devam edildi.