Fatih Sultan Mehmet Dönemi Savaşları Ve Gelişmeleri (Detaylı)

Fatih Sultan Mehmet Dönemi Savaşları Ve Gelişmeleri (Detaylı)

II. Murat’ın vefatından sonra yerine oğlu II. Mehmet geçti. İlk seferini taht değişikliğinden yararlanmak isteyen Karamanoğulları üzerine düzenleyen II. Mehmet, bu beyliğe egemenliğini kabul ettirdi. Memlûk Devleti ile ilişkilerini geliştirerek Venedik ve Cenevizlilere ticari kolaylıklar sağladı. II. Mehmet’in bu politikalarının amacı, İstanbul kuşatmasına gelebilecek tepkileri engellemektir.

İstanbul’un Fethi (1453)

II. Mehmet, Balkanlarda kalıcı bir egemenlik kurulabilmesi, fetihlerini sürdürülebilmesi ve iç bütünlüğün korunabilmesi için İstanbul’un alınması gerektiğine inanıyordu. Bu nedenle ilk iş olarak İstanbul’un fethi için hazırlanmaya başladı.

Fatih Döneminde Osmanlı Haritası

İstanbul’un Fethinin Nedenleri

  • Bizans’ın Osmanlı toprak bütünlüğünü bozması,
  • Bizanslıların Osmanlı Devleti’ne karşı Anadolu Türk beyliklerini kışkırtması ve Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan şehzadeleri desteklemesi,
  • Bizans’ın, Hristiyan dünyasını kışkırtarak Haçlı Seferlerine neden olması,
  • İstanbul’un kara ve deniz ticaret yolları üzerinde, önemli coğrafi konuma sahip olması,
  • Hz. Muhammed’in, İstanbul’u fethedecek komutan hakkında övgü dolu hadisinin bulunması

II. Mehmet İstanbul’un fethinden önce

  • Sırbistan ve Eflak ile eski anlaşmaları yenilemiş, Anadolu’da Karamanoğullarıyla barış yapmıştır.
  • İstanbul Boğazı’nın Avrupa yakasına Rumeli Hisarı ’nı (Boğazkesen) yaparak; Karadeniz’den Bizans’a gelebilecek yardımları önlemeyi ve Osmanlı askerlerini güvenlik içinde Avrupa yakasına geçirmeyi amaçlamıştır.
  • Surları yıkabilecek büyük toplar döktürmüş, 400 parçalık bir donanma hazırlamıştır.
  • Avrupalı devletlerin, Bizans’ın yardımına gelmesini engellemek amacıyla Mora ve Balkanlara ordu göndermiştir.
  • Bizans’ın batı ile olan bağlantısını kesmek amacıyla Vize ve çevresindeki kaleleri almıştır.

II. Mehmet’in fetih için yaptığı hazırlıktan takip eden Bizans imparatoru ise;

  • Katolik ve Ortodoks kiliselerini birleştirerek, Avrupa devletlerinden yardım almayı düşünmüştür.
  • Haliç’in girişini kalın zincirlerle ve eski gemilerle kapattırmıştır.
  • Kuşatmaya uzun süre dayanabilmek amacıyla şehre yiyecek ve içecek stoğu yaptırmıştır.
  • Surları tamir ettirmiş ve güçlendirmiştir.
  • Halka silah dağıtmıştır.

6 Nisan 1453’te başlayan ve 53 gün süren kuşatmanın ardından, 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethetmiştir.

İstanbul’un Fethinin Sonuçları

Karadeniz ile Akdeniz arasındaki su yolları Osmanlı Devleti’nin eline geçmiş, Kuzey ve Doğu Avrupa’dan gelen ticaret yolları bütünüyle Türklerin denetimine girmiştir. Karadeniz, Akdeniz ve Ege ticaretinin Türklerin eline geçmesi, Avrupa devletlerini Coğrafi Keşiflere yöneltmiştir.

  1. Osmanlı Devleti’nin Asya ile Avrupa toprakları birleşmiş, böylece toprak bütünlüğü sağlanmıştır.
  2. Boğazların savunulması kolaylaşmış ve Osmanlı Devleti tabii başkentine kavuşmuştur.
  3. -Osmanlı Devleti merkeziyetçi, mutlak bir imparatorluk haline gelmiş, Yükselme Devri başlamıştır.
  4. İstanbul’un fethinden sonra Türklerin Avrupa’daki ilerleyişi hızlanmıştır.
  5. Türkler, İstanbul’u fethettikten sonra halka din ve vicdan hürriyeti tanıyarak, Ortodoks Kilisesi’ni koruma altına almışlardır.
  6. Bizans İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla birlikte ticari çıkarlarını kaybeden Venediklilerin, Osmanlı Devleti ile olan ilişkileri bozulmuştur.
  7. Kuvvetli surların top gülleleri ile yıkılabileceği anlaşılmıştır. Bu durum Avrupa’da feodalitenin yıkılmasına ve merkezi krallıkların kurulup güçlenmesine ortam hazırlamıştır.
  8. İstanbul’un fethi Orta Çağ’ın sonu, Yeni Çağ’ın başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
  9. İstanbul’dan İtalya’ya giden Bizanslı bilginler, Rönesans’ın başlamasına katkıda bulunmuşlardır.
Bunu da Okuyabilirsin...
Kayılar Nedir,Kimlerdir? Kayılar Hakkında Her Şey

Osmanlı Devleti bu tutumuyla,

  1. Katolik Kilisesi’ne karşı güç oluşturma
  2. Hristiyan dünyasının birleşmesini engelleme
  3. Ortodoksların devlete bağlılığını artırma
  4. Avrupa seferlerinde Ortodoksların desteğini alma
  5. Hristiyan halka hoşgörülü davranıldığını gösterme

hedeflerine ulaşmayı amaçlamıştır.

İstanbul Nasıl Kuşatıldı?

II. Mehmet, hazırlıklarını tamamlayarak 6 Nisan 1453’te İstanbul kuşatmasını başlatmıştır. Papanın desteğiyle gönderilen üç Ceneviz ve bir Rum gemisinin Osmanlı donanmasını yararak Haliç’e girip Bizans’a yardım getirmesi Bizanslıların moralini yükseltmiştir. Ancak II. Mehmet’in yetmiş iki parça gemiyi kızaklarla çektirerek Kasımpaşa sırtlarından Haliç’e indirmesi Bizans askerlerinin savaş moralini neredeyse tüketmiştir. Haliç’e inen Osmanlı gemileri buradaki surlara da hücum edilmesini sağlamıştır. Surların kara tarafında büyük topların etkisiyle meydana gelen gediklerden şehre giren Osmanlı askerleri, 53 gün süren kuşatmanın ardından, 29 Mayıs 1453’te İstanbul’un fethini gerçekleştirmiştir.

Fatih Sultan Mehmet’in İnsan Hakları Ahidnamesi

Fatih’in Bosnayı fethettiği zaman Buradaki rahiplere verdiği 1478 tarihli ferman suretinde şunlar yer almaktadır; “Nişanı-ı hümayun şu ki Ben ki Sultan Mehmed Han’ım; üst ve alt tabakada bulunan bü tün halk tarafından şu şekilde bi linsin ki, bu fermanı taşıyan Bosna rahiplerine fütufta bulunup şu hususları buyurdum: Sözkonusu rahiplere ve kiliselerine hiçkimse tarafından engel olunmayıp rahat sizlik verilmeyecektir. Bunlardan gerek ihtiyatsızca memleketimde duranlara ve gerekse kaçanlara emn’ü aman olsun ki, memleketimize gelip korkusuzca sakin olsunlar ve kiliselerinde yerleşsinler; ne ben, ne vezirlerim ne de halkım tarafından hiç kimse bunlara herhangi bir şekilde karışıp incitmeyecektir. Kendilerine, canlarına, mallarına, kiliselerine ve dışardan memleketimize getirecekleri kimselere yeri ve göğü yaratan Allah hakkı için, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) hakkı için, yedi Mushaf hakkı için, yüz yirmi dört bin peygamber hakkı için ve kuşandığım kılıç için en ağır yemin ile yemin ederim ki, yukarda belirtilen hususlara söz konusu rahipler benim hizmetime ve benim emrime itaatkâr oldukları sürece hiç kimse tarafından muhalefet edilmeyecektir.’’
Bu fermanda da görüldüğü gibi Osmanlı ülkesinde azınlıklar tam bir hürriyet ortamı içinde hayatlarrını sürdürmüşlerdir.

Batıdaki Gelişmeler

Avrupalılar, İstanbul’un fethi sonrasında Türk tehlikesine karşı papanın kışkırtmalarıyla harekete geçmişlerdir.
II. Mehmet ise, Avrupa’da Hristiyan birliğinin kurulmasını engellemek ve Balkanlardaki Türk varlığını kalıcı hale getirmek amacıyla batıya yönelik fetih hareketlerinde bulunmuştur.

Bizans’ı Canlandırma Umutlarının Söndürülmesi

İstanbul’un fethinden sonra Avrupalılar, Bizans İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmayı düşünmüşlerdir. Batıyı bu konuda umutlandıran durum ise, Mora’da Bizans imparatorunun kardeşleri tarafından yönetilen Rum despotlukları ile Trabzon Rum İmparâtorluğu’nun varlığını halen devam ettiriyor olmasıydı. Ancak Fatih, Mora ve Trabzon’u ele geçirerek bu umutları boşa çıkarmıştır.

1460’ta Venediklilerin elindeki birkaç kale dışında Mora yarımadası alınarak, buradaki Rum despotluklarına son verildi.

Trabzon Rum İmparatoru’nun, Akkoyunlularla ittifak kurması ve yıllık vergisini ödememesi üzerine sefere çıkan Fatih, Trabzon’u hem karadan hem de denizden kuşattı. Kurtuluş umudu kalmayan imparator, kenti Osmanlılara teslim etti (1461). Böylece, Anadolu’dan Karadeniz kıyıları Osmanlı yönetimi altına girdi. Samsun, Bafra ve Niksar yörelerinden getirilen Türkler, Trabzon’a yerleştirilerek şehrin Türkleştirilmesi sağlandı.

Bunu da Okuyabilirsin...
Atatürk Döneminde Türkiye'nin Dış İlişkileri ve Politikası

Balkanlarda Fetihlerin Sürdürülmesi

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un elde tutulabilmesi ve Avrupa’daki ilerlemelerin devam edebilmesi için Tuna nehrinin güneyindeki bütün toprakların Osmanlı hakimiyetine girmesi gerektiğine inanıyordu. Fatih’in Balkan siyasetinin temelinde bu amacı gerçekleştirmek vardır.

Fatih döneminde Balkanlara düzenlenen seferler sonucunda;

  1. Sırbistan üzerine yapılan üç sefer sonunda, Belgrad dışında bütün Sırbistan Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır (1459).
  2. Eflak, Osmanlı egemenliğine girmeyi ve yıllık vergi ödemeyi kabul etmiştir (1462).
  3. 1476 yılında Boğdan da Eflak Prensliği gibi Osmanlı egemenliğini kabul etmiştir.
  4. Venedik’i karadan kuşatmak isteyen Fatih, 1463 yılında Bosna seferine çıktı. Bosnalılar bir süre direndilerse de Osmanlı hakimiyetini kabul ettiler (1463). Ardından Hersek de Osmanlı yönetimine girmiştir (1465).
  5. II. Murat zamanında isyan eden Arnavut Beyi İskender’in üzerine seferler yapılmış, İskender Bey’in ölümünden sonra Arnavutluk da Osmanlı hakimiyetine girmiştir (1479).

Fatih Sultan Mehmet Döneminde Balkanlardaki Gelişmeler

Anadolu’da Gelişmeler

Fatih döneminde Anadolu’da takip edilen siyasetin temel amaçları şunlardır:
-Anadolu’da Türk siyasal birliğini sağlamak.
-Anadolu’nun tamamına hakim olarak, yabancı güçleri Anadolu’dan atmak.

Kuzey Anadolu’da Türk Hakimiyetinin Kurulması

Fatih, Anadolu’nun güvenliği ve siyasal bütünlüğü açısından önemli gördüğü Karadeniz bölgesinde Cenevizlilerden Amasra’yı, Candaroğullarından (İsfendiyaroğulları) Kastamonu ve Sinop’u, Pontus Rumlarından Trabzon ve çevresini almıştır. Böylece Kuzey Anadolu’da Osmanlı hakimiyeti sağlanmış ve Karadeniz ticareti denetim altına alınmıştır (1461).

Karamanoğulları Beyliğinin Hakimiyet Altına Alınması

Fatih’in yardımlarıyla Karamanoğullarının başına geçen Pir Ahmet, Osmanlı hakimiyetini kabul etmişti. Ancak, bir süre sonra Osmanlı Devleti’ne karşı Venediklilerle anlaştı. Bu gelişmeler üzerine Karaman seferine çıkan Fatih, Konya ve Karaman’ı ele geçirmiştir (1466).
Bu sefer sonucunda;

  • Karamanoğullarının siyasi varlığı büyük ölçüde sona ermiş, toprakları üzerinde Konya merkezli Osmanlı Devleti’ne bağlı bir eyalet kurulmuştur.
  • Karamanoğullarını destekleyen Akkoyunlularla OsmanlIların arası açılmıştır.

Osmanlı – Akkoyunlu Mücadelesi

Fatih zamanında Doğu Anadolu, Azerbaycan, İran ve Irak’ta egemenlik kurmuş olan Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın, Anadolu’da etkinlik kurmaya çalışması iki taraf arasındaki ilişkileri savaşa dönüştürmüştür.

Osmanlı – Akkoyunlu ilişkilerinin bozulmasında,

  • Uzun Hasan’ın, Trabzon Rum İmparatorluğu’nu ve Karamanoğullarını desteklemesi
  • Akkoyunluların, Venediklilerle anlaşarak Osmanlı Devleti’ne saldırmaları
  • Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın, Anadolu beylerine ait toprakların geri verilmesini istemesi etkili olmuştur.
  • Fatih, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ı Otlukbeli Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğratmıştır (1473).

Otlukbeli Savaşı’nın Sonuçları

  • Akkoyunlu Devleti yıkılma sürecine girdi.
  • Osmanlı Devleti, doğuda en güçlü rakibinden kurtularak Doğu Anadolu’nun güvenliğini sağladı.

Osmanlı – Memlûk İlişkileri

Uzun süre dostluk içinde gelişen Osmanlı – Memlûk ilişkileri,
-Fatih’in, Karamanoğullarına ait toprakları alması
-Memlüklerin, Dulkadiroğulları üzerinde egemenlik kurmaya çalışması
-Fatih’in, Hicaz su yollarının tamir edilmesi teklifinin Memlükler tarafından reddedilmesi
nedenleriyle bozulmuştur.

1465 yılında artmaya başlayan Osmanlı – Memlûk anlaşmazlığı Fatih’in vefatına kadar sürmüş, fakat iki devlet arasında savaş olmamıştır.

Fatih Sultan Sultan Mehmet Döneminde Anadolu’da Meydana Gelen Gelişmeler.

Denizlerde Gelişmeler

İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı Devleti’nin, Akdeniz ile Karadeniz arasındaki su yollarına hakim olması ve sınırlarının önemli bölümünü denizlerin oluşturması güçlü bir donanmanın kurulmasını zorunlu hale getirmiştir. Osmanlı Devleti, Fatih döneminde güçlü bir donanma kurmuşsa da, bu donanmanın Venedik ve Ceneviz donanmalarını geçebilecek güce ulaşması zaman almıştır.

Bunu da Okuyabilirsin...
Osmanlı Devleti'nde Mahkemeler

Ege’de Osmanlı Hakimiyetinin Kurulması

Fatih döneminde Ege adalarının büyük çoğunluğu Venedik ve Cenevizlilerin elinde bulunuyordu. Fatih, Ege kıyılarının korunması ve Karadeniz ile Akdeniz arasındaki su yollarının güvenliği için Ege adalarının alınmasını zorunlu görüyordu. Bu nedenle Ege’de Taşoz, Eğriboz, Sisam, Gökçeada ve Limni adaları ile Adriyatik’te Ayamavra, Kefalonya ve Zenta adaları fethedilmiştir.

Osmanlı – Venedik Savaşları (1463 – 1479)

Osmanlı – Venedik Savaşı’nın nedenleri şunlardır:

  • Fatih’in, Balkanlar ve Ege Denizi’nde yürüttüğü fetih hareketlerinin Venediklileri rahatsız etmesi,
  • Osmanlı Devleti’nin doğu ticaret yollarına hakim olmasından sonra Venedikliler ve Cenevizlilerin ticari çıkarlarını önemli ölçüde kaybetmeleri,
  • Osmanlı İmparatorluğu’nun, kıyılarında ve hakimiyet alanlarının yakınlarında güçlü denizci devletlerin etkili olmasını istememesi,

Fatih’in Balkanlar, Mora yarımadası, Karadeniz kıyıları ve Ege adalarını ele geçirmesi üzerine Venedikliler, Osmanlı Devleti’ne karşı Macaristan ve Arnavutluk ile ittifak kurmuşlar, Karamanoğulları ve Akkoyunluların da desteğini sağlamışlardır.

1463’te başlayan Osmanlı – Venedik savaşı 1479’a kadar sürdü. Sonunda Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar.

1479da yapılan İstanbul Antlaşmasına göre:

  1. Venedikliler, işgal ettikleri yerleri boşaltmayı, Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödemeyi ve yıllık 10 bin altın vergi vermeyi kabul etmişlerdir.
  2. Venediklilerin; İstanbul’da sürekli elçi (Balyos) bulundurması, Venedikli tüccarların Osmanlı karasularında serbestçe ticaret yapabilmeleri ve Osmanlı limanlarından yararlanmaları kabul edilmiştir.
  3. Arnavutluk’taki Kroya (Akçahisar) ve İşkodra Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştır.

Kırım Hanlığı’nın Osmanlılara Bağlanması

Fatih, 1475 yılında Gedik Ahmet Paşa komutasındaki bir donanmayı Kırım üzerine göndererek Cenevizlilerin elindeki Kefe, Azak ve Menküb kalelerini ele geçirdi. Böylece Cenevizliler Karadeniz’den tamamen çıkarıldılar.

Altın Orda Devleti’nin saldırılarıyla iç karışıklıklar yaşayan Kırım Hanlığı, 1477 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti’ne bağlandı.

Kırım’ın alınmasıyla;

  • Karadeniz’de Ceneviz kolonisi kalmamıştır.
  • Karadeniz Türk gölü haline gelmiş, Karadeniz kıyılarına ulaşan İpek Yolu tamamen Osmanlı Devleti’nin denetimi altına girmiştir. Bu durum Coğrafi Keşiflerin başlamasında da etkili olmuştur.
  • 1478’den itibaren Kırım Hanlığı Osmanlı Devleti’ne bağlı bir devlet haline gelmiştir. Kırım’ın Osmanlı hakimiyetine girmesiyle, Osmanlı toprakları Lehistan ve Rus sınırına kadar genişlemiştir.

Fatih Sultan Mehmet Döneminde Denizlerdeki Fetihler

İtalya Seferi

Fatih, Osmanlı Devleti’nin geleceği açısından Ortodoksların merkezi İstanbul’dan sonra, Katoliklerîn merkezi Roma’ya da hakim olmak istiyordu. Bu amaçla 1480’de Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması, Napoli Krallığımın elindeki Otranto’yu fethetti. Asıl hedefin Roma olduğunu anlayan Papa, yeni bir Haçlı seferi için çalışmalara başladı. 1481’de Fatih’in vefat etmesi üzerine hükümdar olan II. Bayezid’in, Gedik Ahmet Paşa’yı geri çağırması ile İtalya Seferi yarım kalmış, Otranto da kaybedilmiştir.

Ayrıca, aşağıdaki bağlantılardan Osmanlı Devleti’nde diğer padişahların dönemi hakkında bilgi alabilirsiniz.

Osmanlı padişahları sıralaması ve tahta geçiş süreleri

Osman Bey Dönemi’ndeki Olaylar ve Savaşlar (1281 – 1326)

Orhan Bey Dönemi Olayları ve Savaşları (1326 – 1362)

1. Murat Dönemi Olayları ve Savaşları (1362-1389)

Yıldırım Bayezid Dönemi Olayları ve Savaşları (1389 – 1402)

1. Mehmet (Çelebi) Dönemi Olayları ve Savaşları (1413 -1421)

II. Murat Dönemi Olayları ve Savaşları (1421-1451)

II. Bayezid Dönemi Savaşları ve Gelişmeleri (1481-1512)

Yavuz Sultan Selim (1. Selim) Dönemi Savaşları ve Gelişmeleri (1512 – 1520)

Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Savaşları ve Gelişmeleri (Detaylı)

Sokullu Mehmet Paşa Dönemi Savaşları ve Gelişmeleri (1564 – 1579)

Gönderiliyor
Kullanıcı Oyları
( oy)

Yorum Bırak